TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız başkanlığında toplandı. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, "Türkiye'nin Dijital Dönüşüm Hamlesi" başlığı altında, komisyon üyelerine sunum yaptı. Teknolojideki değişimi ve bunun insan hayatındaki etkilerini anlatan Koç, Türkiye'de internete erişim imkanı olan hane sayısı oranının yüzde 94'e ulaştığını belirtti. Ali Taha Koç, Türkiye'de her 10 kişiden 8'inin sosyal medyayı kullandığına işaret etti. Koç, içinde bulunulan çağa "dijital çağ" denildiğine dikkati çekerek, bu çağda herkesin veri üreten bir fabrikaya dönüştüğünü, teknolojinin hızla değiştiğini, bu nedenle de Dijital Dönüşüm Ofisi olarak "Dijital Türkiye" sloganıyla yola çıktıklarını anlattı. Türkiye'nin e-Devlet sürecinin 2008'de başladığını anımsatan Koç, 2008'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakanlığı döneminde 22 hizmetle hayata geçirilen e-Devlet kapısının bir milat olduğunu kaydetti. Ali Taha Koç, şu bilgileri verdi: "E-Devlet, 6 bin 700'ün üzerinde dijital hizmetin verildiği, belki dünyadaki en büyük dijital ortam. 2008'de 22 hizmetle başlandı. 15 senede 6 bin 700 hizmete ulaşmış durumdayız. Dijital Dönüşüm Ofisi olarak, sadece e-Devlet kapısındaki sunulan hizmetlerin sayısını artırmak değil, aynı zamanda kullanım miktarlarının artırılmasını istiyoruz. Geçen seneyi, yaklaşık 62 milyona yakın kullanıcıyla kapattık. Bu 62 milyon kullanıcı sayımız çok değerli. Çünkü biz 15 yaş üzerindeki bütün vatandaşlarımıza, e-Devlet kapısı, şifresi ve kullanma yetkisi veriyoruz." "En fazla kullanılan hizmetlerden birisi olacak" Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç, vatandaşların e-Devlet hizmetine daha kolay ulaşması için çalışmaların devam ettiğinin altını çizdi. Koç, "Bu yıl her erkek vatandaşımızın hayali olan askerlik hizmetini tamamen dijital hale getiriyoruz. Askerlik başvurularında dijitalleşmeye gideceğiz. Gençlerimizi bundan sonra asker alma şubelerine götürmek istemiyoruz. Vatandaşlarımız yoklama sürecinden bakaya sürecine kadar her şeyi bilecekler. Bu ay ya da gelecek ay Savunma Bakanlığımızla birlikte bu hizmeti açmış olacağız. Bu da en fazla kullanılan hizmetlerden birisi olacak." ifadesini kullandı. Üç gün önce yeni bir hizmet daha açtıklarına işaret eden Koç, "Takasbank ile birlikte artık ev satışlarında bile paranın transferi mümkün. Ev sattığınız zaman güvenli bir şekilde hiç parayı görmeden Takasbank aracılığıyla paranızın transfer olduğu bir dijital ortama doğru gidiyoruz. Bu yıl ikinci el araç satışlarında da elde edilen paranın gitmediği, bütün süreçlerinin dijital olduğu e-Devlet'e doğru da gideceğiz. Bunun çalışmaları devam ediyor." diye konuştu. Koç, Türkiye'de kurumların yüzde 100 oranında elektronik olarak yazışabildiğini, Kamu Bulut Bilişim Stratejisi'nin hazırlık çalışmalarının ise devam ettiğini hatırlattı. Bu stratejiyle kamu kurumlarını, kendi veri merkezi ve bilgi sistemi altyapısını kurma yükünden kurtaracaklarını bildiren Koç, böylece hem kamunun bilişim altyapısı harcamalarında yüzde 50'ye varan oranda maliyet tasarrufu sağlanacağını hem de kamunun hizmet kalitesinin artırılacağını ifade etti. "Yapay zeka, Türkiye için bir zorunluluk" Yapay zeka alanındaki gelişmeler hakkında bilgileri paylaşan Koç, düşünebilen cihazların, artık bilim kurgu filmlerinde olduğu gibi bir kıyamet senaryosu olmadığını, aksine hayatın her alanını daha yaşanabilir kılacağını dile getirdi. Yapay zekayı bir sonraki dönemin dönüşümü olarak gördüklerini vurgulayan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Günümüzde yapay zeka teknolojileri, araçlardan haberleşme sistemlerine, sağlıktan güvenliğe, cep telefonlarınızdaki sesli asistanlardan akıllı saatlere, endüstriyel otomasyonlardan banka hizmetlerine kadar birçok yerde kullanılıyor. Yapay zekanın, 2030 yılında tek başına 15 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Yapay zeka olmazsa olmazımız ve yeni pazarlar oluşturacak. Küresel değer zincirleri, yapay zeka başta olmak üzere dijital teknolojiler doğrultusunda yeniden şekillenecek. Küresel sistemin kuralları değişiyor ve biz de bu küresel sistemde daha büyük bir pay almak istiyoruz. Yapay zekayı da bu nedenle küresel dijital devrimin bir sonraki dalgası olarak görüyoruz. Yapay zeka alanı Türkiye için bir tercih değil, zorunluluktur. 2025 yılına geldiğimiz zaman yapay zeka alanında 50 bin istihdama ulaşmak istiyoruz." "Siber güvenlik meslek yüksek okulları da açmak istiyoruz" Siber saldırılara da dikkati çeken Koç, ilkokuldan başlayarak siber güvenlik farkındalığını arttırdıklarını, bu alandaki eğitime önem verdiklerini belirtti. Türkiye'nin ilk siber güvenlik meslek lisesini açtıklarını anımsatan Koç, "Bu meslek lisesinin önemli özelliği, bir binasının olmamasıdır. Son 3 yıldır meslek lisesine aldığımız öğrenciler, yüzde 1'lik dilime giren öğrenciler. Bu arkadaşlarımız Fen Lisesi'ne gitmek yerine bu liseye giriyorlar. Sadece 30 kişi alıyoruz. İlk sene sadece İngilizce eğitimi veriyoruz. Bu arkadaşlar bizim için ara eleman değil, aranan eleman olacaklar. Bunun bir üst seviyesine çıktık. Siber güvenlik meslek yüksek okulları da açmak istiyoruz." diye konuştu.