Barbaros, Fatih ve Oruç Reis sismik arama gemilerimiz bağımsızlığımız için, tam bağımsız Türkiye için çalışıyorlar, neden mi? Çünkü elektromanyetik kalkan ya da kubbe diye adlandırabileceğimiz sistemi de ülkemize kurmanın peşindeler, Allah yardımcıları olsun. Öte yandan önce Barbaros Hayreddin Paşa, ardından Oruç Reis ve Fatih ile petrol, gaz ve maden ile batık medeniyetleri (su altı arkeolojisi) arama sondaj çalışmalarıyla dışa bağımlılığımıza büyük ölçüde son verdik. Sonrasında, yerli ve yabancı mühendislerimizin ortak çalışmasıyla gemilerimizi teknolojinin en gelişmiş cihazları ile donatarak tüm bu hazırlık sürecini tamamladık. Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis gemilerimiz sadece Akdeniz’de değil, Karadeniz’de de durmaksızın çalışıyor. Dostlar, şuna emin olun ki yüce devletimizin bu kıymetli ve önemli faaliyetleri Amerika Birleşik Devletlerini ve diğer Avrupa ülkelerini çileden çıkarıyor çünkü sismik arama çalışmaları yapmak demek tam bağımsız Türkiye demektir. Fatih gemimizin de sismik arama filosuna katılımıyla bu çalışmalar daha da derinleşerek hız kazandı. İşin daha ilginci ise Amerika'nın sismik arama yapmamıza sinir olmasının sebebi muhtemelen sadece İstanbul Boğazı'nın altında bulunan nükleer silahlarda kullanılan, faydalı radyasyon yayan, enerji üretiminde, roket yakıtlarında hat safhada yararlanılan, birçok ülkenin peşinde olduğu minarel ve metallerdir.
Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamında Türkiye’nin hidrokarbon rezervlerinin ekonomiye kazandırılması, enerjide tam bağımsız hale gelinmesi ve her geçen gün artan enerji ihtiyacının önemli bir bölümünün yerli kaynaklardan karşılanması da devletimizin temel hedeflerindendir. Anladığınız üzere sismik arama gemilerimiz çok derin bir çalışmanın peşindeler, durum böyle olunca gemilerin isimlerinin Oruç Reis, Fatih ya da Barbaros olmasında da şaşılacak bir durum bulunmuyor. Öyle ya Barbaros Hayreddin Paşa komutasındaki Osmanlı donanması ile Cenevizli Amiral Andrea Doria komutasındaki Haçlı donanması arasında geçen Preveze Deniz Savaşı'nda Osmanlı Devleti’nin Akdeniz’deki egemenliği ve bağımsızlığı çok kuvvetli bir şekilde ilan edilmiştir. Venedik’in çağrısı ve papalığın desteğiyle İspanya Kralı ve Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken’in önderlik ettiği büyük bir Haçlı donanmasının kurulmasına karar verildi. 1538'de hazır duruma gelen 600 parçalık bu donanmanın komutanlığına da Amiral Andrea Doria getirildi. Malta Şövalyeleri, Ceneviz Cumhuriyeti, Vatikan, İspanyol İmparatorluğu, Venedik Cumhuriyeti de haçlı donanmasını katılan devletlerdi lakin Barbaros Hayreddin Paşa Hazretleri 28 Eylül 1538'de düşmanı ezdi geçti elhamdülillah.