Avrupa’nın ve bütün Emperyalist Devletlerin öncülüğünde 1948 yılında kurulan Siyonist, terörist devlet İsrail o yıldan beri Filistin Devletini adım adım Ülkesine ABD ve yandaşları öncülüğünde maddi ve manevi destek sağlayarak işgallerine bütün İslam Devletleri gözü önünde pervasızca ve ahlaksızca desteklemelerini sürdürmektedir. Bu duyarsızlık devam ettiği müddetçe işgaller ve katliamlar tek bir Filistinli Müslüman kalmayancaya kadar süreceği görülmektedir. “1954-1955 yıllarında Kıbrıs için hükümet ve bütün kuruluşlar başta olmak üzere il ve ilçelerde nümayişler büyük bir heyecanla “Ya taksim ya fetih” sloganıyla devam ediyordu. Bu heyecan ve kararlılık 1974’e kadar rahmetli Erbakan ve Ecevit Hükümetini KKTC’nin kurulmasına vesile oldu”. 47 senedir çeşitli emperyalist güçlerle neyin anlaşmasını yapıyoruz anlamıyorum. Çok şükür ki Sayın Cumhurbaşkanımız “orada iki devlet olduğunu ve devletler kendi münasebetleri ile ilgili meseleleri kendileri konuşurlar. Biz KKTC’ yanındayız ve yanında da olmaya devam edeceğiz” dediler.
Filistin meselesinde de aynı kararlılığı sürdürebilmemiz için 1,5 milyar nüfusa sahip bütün İslam Devletlerine öncülük ederek İlk Kıblemiz olan Kudüs’te de anı kararlılığı sürdürmemiz gereğine inanıyorum. Rahmet Erbakan D-8 İslam İş Birliği Teşkilatını (İktisadi Ticari, Sosyal ve Askeri alanda İş Birliği Teşkilatı) bu günleri ve daha gelecekteki tehlikeleri görerek kurmuştu. AB’ ne verdiğimiz emeği D-8’e verilseydi bu günlerin yaşanmamış olacaktı. Çare, terör örgütü PKK’ ve Siyonist İsrail’e maddi ve manevi destek veren ve her türlü insanlık dışı hareketlerine göz yuman ABD acilen Kürecik ve İncirlik üslerinin kapatılması İsrail’in aktif hareketlerine son verecektir. Normalleşme sayesinde İsrail Ekonomik ve Siyası alanda bir nefes aldı. Diğer İslam Ülkeleri ile de normalleşmenin önü açılmış oldu. Filistinlilerin lehine ise hiçbir gelişme olmadı ve Filistinlilere karşı terör, işgal ve katliam acımasızca devam etmektedir. Türkiye, 2013 den beri gizli müzakerelerden sonra 27 Haziran 2016 da Normalleşme Anlaşması imzalandı. Ne yazık ki bu anlaşma 20 Ağustos 2016 da TBMM’de yapılan oylamayla kabul edildi. (Mavi Marmara Şehitleri ailelerine 20 milyon dolar tazminat ödeyeceğini, Mavi Marmara Davasının düşürülmesine, katliam yapan askerlerinde hukuku sorumluluktan muaf tutulacağına karar verildi. Ancak ne katliam durdu, ne işgal ve nede Gazze de Ambargo kalktı.) Mavi Marmara Davasının yeniden gündeme alınmalıdır.
Ramazan ve bayramında da insanlık dışı hareketlerine devam ettiler. Bayram günü Cuma namazında cemaate ateş açmaları insanlık dışı hareketlerinin ötesinde bir davranış olduğunun gerektiğine inanmamız gerekmezmi? Son 20 yılda sadece 3 binden fazla çocuk şehit oldu. Son saldırıda ise 277 kişi şehit öldü. (67 si ise çocuk) Bu soy kırım değilse nedir.
Hamas sözcüsü Hammad Al Ruq bütün Müslüman Devletlere İslami cephenin genişletilmesi hususunda destek çağrısında bulunarak verdiğimiz Savaşın bedeli ne olursa olsun kazanılmasında kararlı olduklarını beyan etmektedir. (Anneler çocuklarını bu kurtuluş savaşı için büyüttüklerini, babalar ise bu uğurda şehit olan çocukları ile övünmektedirler).
Lübnan merkezli Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ta son noktayı koydu. “İsrail işgal altındaki Filistin topraklarına yapılan mezalimlerin sürdürülmesi durumunda bu ülkenin yok olması ile sonuçlanacak bölgesel bir savaşın çıkarılacağı, Kutsallar tehlikede olduğu müddetçe bu Gazze ilede sınırlı kalmayacağı, atacakları herhangi bir yanlış adım sonlarını getireceklerini” hatırlatmaktadır. Filistin Direniş Grupları İsrail’e karşı tek güç olduklarını, bu dava bütün Müslümanlarında davasıdır. Birlik halinde bu harekete destek vermeleri en kısa zamanda Özgür Filistin Devletinin kurulmasına vesile olacaktır.
1960 darbesinde Şehit olan Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkanı rahmet ve minnetle anıyorum. Mekânları Cennet makamları Ali olsun. Selam ve Dua ile Vesselam…
AHMET EMİROĞLU
27 Mayıs 2021