Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’ün yerel basınla arasında anlam veremediğimiz bir mesafe olduğunun sizlerde farkındasınızdır.
Kahramanmaraş’a adaylığı açıklandığı günden bu yana bir defa basın mensuplarıyla toplantı yaptı.
O da Sizi biz Müslüman yaptık gafından hemen sonra, başka da yok.
Peki Hayrettin Güngör’ün yerel basınla arasına bu kadar keskin mesafe koymasının kendince bir açıklaması var mı?
Elbette vardır.
Belediyeciliğin kitabında ‘basınla ilişkiler’e de yer verilmiş olsa gerek.
Seçim öncesi AK Parti İl Başkanlığı tarafından belirlenen birkaç basın kuruluşu dışında kimseyi ziyaret etmedi.
Cemiyetler hariç.
Kahraman TV’nin Seçim Özel programını çekmek üzere stüdyomuza davet ettik.
Başkan bey uygun görmedi.
Basınla mesafeli olmalıyım ilkesinden bizde nasibimizi aldık.
Teknik ekip ve ekipmanlarımızla birlikte seçim süresince kendisine tahsis edilen Necip Fazıl Kültür Merkezindeki konferans salonunda yayın yaptık.
Mesele değil, işimiz bu.
İmkanlar dahilinde mesleğin gerektirdiklerini her ortamda yapmaya hazırız.
Peki Sayın Güngör’ün yerel basınla sorunu var mı?
Varsa ne?
Neden ilişkiler son derece zayıf?
Söylentilerden kısaca bahsedeyim.
Hayrettin Güngör önceki Büyükşehir Belediye Başkanı döneminde bazı medya kuruluşları ve şahıslar tarafından hizmet üretmeksizin afaki rakamlarda fatura kesilmesinden rahatsız olmuş.
Aylık 15, 20 Bin TL’ler konuşuluyor.
Bu yüzden başkan olur olmaz yaptığı ilk işlerden birisi de Kahramanmaraş yerel basınına ilanı kesmek oldu.
Attığı bu adımda haklılık payı var mı?
Evet var.
Hangi gerekçeyle o denli yüksek rakamlarda faturalar kesiliyor?
Üretim noktasında hangi gazeteci ya da basın kuruluşu Büyükşehir Belediyesine ne üretmiş, karşılığında o paralar ödeniyor?
Reklam ve ilan verirken gerek gazetelerin tirajları, gerek haber sitelerinin tıklanma sayıları, ulaştıkları kitle hesaba katılıyor mu?
Eline telefonu, fotoğraf makinesini alan herkes gazetecilik mesleğini icra etmiş olur mu?
Bu ödemeler yapılırken ek iş yapıp yapmadıkları kontrol edildi mi?
Tabiki de hayır.
Bu yönüyle başkan Güngör haklı.
Emek olmadan yiyenlere hesap sormalı da.
Peki basına ilan vermemesi, bir şehrin belediye başkanının yerel basınla bütün ilişkileri tamamen koparması anlamına mı gelir?
Basın toplantılarına yerel basının çağrılmamasını hangi mantık açıklayabilir?
Koronavirüs sürecine ilişkin açıklama yapmış Başkan Güngör.
Sadece ajanslar var.
Son derece amatörce bir yaklaşım.
Bu yaklaşımın kitapta yeri yok.
Ve bu tavır ilkte değil.
İhtiyaç duyarsa ajanslara haber ediyor.
Yerel basını yok sayma gibi bir hakkınız yok.
O koltuk size aitte değil.
Toplumun ve gazetecilerin de saygısı bulunduğunuz makama.
Sizin söylemlerinizin önem arz etmesinin yegane sebebi ise yine o koltuk.
Eğer bu şehirde yöneticilik yapıyorsanız yerel basınla ilişkilerinizi yapmacıkta olsa iyi tutmak zorundasınız.
Kimse kimsenin kaşına gözüne hayran değil.
Defalarca randevu talebinde bulunduk.
Kabul görmedi.
Defalarca yayın talebinde bulunduk.
Kabul görmedi.
Büyükşehir Belediyesiyle proje bazlı çalışılacak talimatı verdiniz.
Aylar önce proje sunduk.
Cevap yok.
Röportaj talepleri geri çevriliyor.
Bu tavrı yerel basına değil, Kahramanmaraş halkına takınıyorsunuz.
Gazetecilik yerelde de son derece önem arz eden bir meslek.
Ve bulunduğunuz konum gereği her meslek gurubuna eşit mesafede saygı duymayı başarabilmeniz gerek.
Hakkaniyetli davranmanın doğrusu bu.
Ben ekibim ve kurumun adına şehrimin belediye başkanını tanımak, toplum adına ilişkileri geliştirmek ve ilerletmek istiyorum.
Bu isteğimde de yalnız değilim.
Bizler gibi Kahramanmaraş’ta mesleği layıki ile icra etmeye çalışan meslektaşlarımız mevcut.
Gazetecilik Bölümünü eğitimimizi 4 yıl olarak tamamladık.
Türkiye’nin hatrı sayılır üniversitelerinin birinde.
Ekip arkadaşlarımızda öyle.
7 yıldır mesleğimizi Kocaeli, İstanbul, Kahramanmaraş olmak üzere devam ettiriyoruz.
Sarı Basın Kartı sahibi de olduk.
Hangi kanun size mesleğimizi, diplomamızı, kurumumuzu yok sayma hakkını veriyor?
Haksızlık etmeyin.
Yerel basının tamamına duvar örmek yerine gazetecilik mesleğini ek iş olarak yapanları, etik değerleri hiçe sayanları bir kenara bırakıp ilkeli yayın anlayışı ile yoluna devam eden medya kurumları ile süreci yürütebilirsiniz.
1 yıl önceki randevu talebimi yineliyorum.
Sayın Hayrettin Güngör müsaitseniz geride bıraktığınız 1 yıla ilişkin Kahraman TV olarak sizinle röportaj gerçekleştirmek istiyoruz.
Cevabınızı bekliyoruz.
Son olarak siz işiniz düştüğünde ulusal basını çağırırsınız ama cenazenize yerel basın gelir.
Allah sevdiklerinize ve sevenlerinize bağışlasın, hayırlı ömürler diliyorum.
Kalın Sağlıcakla..