Onikişubat ilçesindeki Ömer Faruk Arıkan Ortaokulunda eğitim gören Aktaş, 6 Şubat'taki depremlerde okulunun hasar görmesinin ardından Necip Fazıl Şehir Hastanesinde sağlık görevlisi olan babasına tahsis edilen çadırda derslerine çalıştı.
Daha sonra İçişleri Bakanlığınca AFAD koordinasyonundaki Muhsin Yazıcıoğlu Eğitim Vadisi'nde öğretmenlerinin desteğiyle LGS sınavına hazırlanan Aktaş, 4 Haziran'da yapılan merkezi sınavdaki tüm soruları doğru cevapladı.
Birçok olumsuzluğa rağmen azmiyle ailesini gururlandıran Aktaş, 500 tam puan alan 562 öğrenci arasında bulunmanın gururunu yaşıyor.
Aktaş, AA muhabirine, deprem sonrasında her şeye rağmen pes etmeden başarılı olabilmek için istikrarlı şekilde çalıştığını ve sınavda Türkiye birincileri arasında yer aldığını söyledi.
Deprem sonrası çalışma ortamının etkilendiğini ve okullarının hasarlı olması nedeniyle devletin oluşturduğu Muhsin Yazıcıoğlu Eğitim Vadisi'nde ders çalışmaya devam ettiğini anlatan Aktaş, şunları kaydetti:
"Depremden önce her şey normal ilerliyordu. Deprem olunca okullar kapandı ve çalışmamıza ara vermek zorunda kaldık. Deprem sürecinde bir süre derslerimize devam edememiştik, Muhsin Yazıcıoğlu Parkı'nda eğitim kampı açıldı ve çalışmalarımıza orada devam ettik. Bizim için zorlu bir süreçti ama mücadele ettik, yılmadık. Özellikle son günlerde daha da azimliydim. Sürekli deneme sınavlarına girdik. Ortam ve imkanlar zor da olsa çalışmak zorundaydık. Gece gündüz sınava çalıştım ve başarılı oldum. Sınavdaki başarımı, depremde hayatını kaybedip LGS'ye giremeyen öğrenci arkadaşlarıma armağan ediyorum."
İstanbul Erkek Lisesinde eğitimini sürdürmek istediğini ifade eden Aktaş, ileride iyi bir üniversite de okumayı hedeflediğini belirtti.
Baba Ömer Fatih Aktaş da oğlunun başarılı olması için mücadele ettiklerini ve oğlunun tam puan almasının gururunu yaşadıklarını dile getirdi.
Deprem sürecinde çocuklarının eğitiminin yarıda kalmaması için devletin eğitim kampı kurduğunu ve okullar açılana kadar öğrencilerin oradan faydalandığını söyleyen Aktaş, şöyle konuştu:
"Ömer, deprem sürecinde bizimle birlikte çadırda kaldı. Hem kampa hem okula hem de kursa giderek eğitimlerine devam etti. Zorlu bir süreçti, kendisi bana 'Baba, dışarıdan izliyorum bütün sağlıkçılar var gücüyle çalışıyor, benim buradaki tek hedefim bu sınavı kazanmak.' derdi. Her ne kadar deprem psikolojik olarak insanları olumsuz etkilese de oradaki çalışma gücü Ömer'e bir güç verdi."
Oğlunun her zaman arkasında olduğunu ve ona destek verdiğini ifade eden Aktaş, "Başka çocuklar olsa belki etkilenebilirdi, benimle sağlık çadırında kaldı, etrafındaki enkazları gördü. Geceleri seslere uyandı ama yine de derslerini ihmal etmedi ve başarılı oldu." dedi.