Aynı Zamanda, Şehir Merkezinde ve Şehrin birçok yerinde dere yatakları olduğunu, Dere yataklarının açılarak sakınım bantları oluşturması ve bu alanda yapılaşmaya müsaade edilmemesi gerektiğini bildirmek isteriz.” dedi.
Dalyan yaptığı açıklamada şu ifadelere yerdi:
Yapılan Mikrobölgeleme çalışmalarında, sondajlar yapılarak, Şehrimiz merkez ve diğer alanlarında Uygun olmayan alanlar ve önlemli alanların tespit edildiği, bu konuda yapılan çalışmalar kapsamında 2011 yılında MTA tarafından daha önce tespit edilen Holosen Fay zonlarının kullanılarak diri olan bu fayların mevcut imar planları ve önlemli alanların oluşturulması kapsamında dikkate alınması elbette ki güvenliğimiz ve geleceğimiz için önem arz etmektedir. Özellikle Şehir Merkezinde yapılacak imar planlarının ve yapılaşmanın, fay hatları ve oluşturulacak Koruma bantları üzerinde kesinlikle olmaması gerektiğini düşünmekteyiz.
Aynı Zamanda, Şehir Merkezinde ve Şehrin birçok yerinde dere yatakları olduğunu, Dere yataklarının açılarak sakınım bantları oluşturması ve bu alanda yapılaşmaya müsaade edilmemesi gerektiğini bildirmek isteriz. Şehrimizde Afet riskleri arasında Heyelan alanlarının olduğunu ve bu bölgelerinde önlemli alan olarak tespit edildiğini biliyoruz. Yapılan Çalışmalara saygı duyuyor ve birçok konuda alınan kararları destekliyoruz. Fakat Şehrimizde yapılan çalışmalar ve uygulanacak olan planlara katkı sunmak bilgimizi paylaşmak ve hep birlikte daha güzelini yapmak adına sorunlar ve çözüm önerilerimizi sunmak isteriz. SORUN: Yapılan Mikrobölgeleme çalışmaları kapsamında, Sondajlar, Laboratuvar testleri ve Jeofizik çalışmalara yapılarak, MTA Tarafından 2011 Yılında çalışması yapılan paleosismoloji çalışmaları kullanılmıştır. Daha önce mevcut olan bu faylar, kamuoyunda yeni tespit edilmiş gibi bir algı oluşturmuştur. Mevcut çalışmalardan yararlanılan ve aslında Paleosismoloji çalışmaları ile konumlandırılması gereken fay hatları ve koruma bantları tespiti net değildir. Depremden önce Yakın zamanda Kahramanmaraş Sütçü imam üniversitesi ile Onikişubat belediyesinin ortak olarak gerçekleştirdiği paleosismoloji çalışmalarında görülmüştür ki MTA haritaları ile bu çalışmalarda fay bantları arasında yaklaşık 50-100 metre konum farklılıkları çıkmıştır ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Bu nedenledir ki Önceden tespit edilen bu fayların geçtiği bölgelerde paleosismoloji çalışmaları yapılarak tam konumları ve koruma bantları oluşturulmalıdır. Fayın geçtiği bölgenin komple imara kapatılmasından ziyade doğru mühendislik çalışmalarının ışığında, kat adetleri azaltılarak, Şehir Merkezimizde her bir toprak parçasının kullanılmasını, Şehrimizi ve tarihini yaşatacak imar çalışmalarının yapılmasını önermekteyiz. SORUN: Kahramanmaraş ovasını oluşturan alüvyonlar kil, kum, çakıl ve siltlerden oluşmaktadır. Şehir merkezinde güney, güneybatı ve güneydoğusunda geniş yayılımı görülür. Ovanın doğu kesimlerinde iri blok ve çakıllı seviyeler hakimdir. Ovanın değişik kesimlerinde 50-150m. civarında bir kalınlığa sahiptir. Bu bölgelerin tamamında Sıvılaşma oturma ve taşıma gücü problemleri olacakmış gibi Alüvyon zemin başlığı altında bütün alanın imara kapatılması mühendislik dışı bir çözümdür.
ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Bu bölgede yapılacak imar ve yapılaşma, en fazla 4-5 Kat ile sınırlandırılmalı, bodrumlu ve yetersiz zemin parametreleri doğrultusunda güçlendirme yada zemin iyileştirme yöntemleri ile imar çözümleri üretilmelidir. Zeminlerde taşıma gücü, oturma, sıvılaşma gibi parametrelerin yanında faya yakınlığı ve diğer afet riskleri göz önünde bulundurularak Bina tasarımları yapılabilir. Dünyada ve ülkemizde birçok örnekleri mevcuttur. (örn. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Binası) SORUN: Kahramanmaraş merkez mahallelerde ve merkeze yakın mahallelerde ve kuzey bölümlerde tespit edilen topoğrafik eğim ve şevli alanlarda önlemli alan ilan edilmesi tam anlamıyla doğru değildir.
ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Bu bölgelerde yapılacak detaylı şev stabilitesi analizleri ile teraslama, palya, iksa v.s. yöntemler ile kullanılabilecek alanların yapılaşmaya uygun hale getirilmesi konusunda çalışmalar yapılabileceğini ve kullanılmasını öneriyoruz.”