Çatı adayın belirlenmesi için ortaya atılan iddiaların üzerine kamuoyunu herkes merakla takip ederek bir sonuca ulaşmaya çalıştı. Elbette ki bu iddiaların muhatabı Gül'den başka herkes bu konuya yorum yaptı ve bir şeyler konuştu.
Vatandaşların gönlünde 2007-2014 yıllarının Cumhurbaşkanı olan AK Parti davasının bir neferi olarak yer tutan Abdullah Gül, bu spekülasyonlara vaktinde açıklama yapmayarak AK Partililerin gönlündeki yerini kaybettiği gibi yaptığı açıklamalar ile de kalpleri kırdı.
Abdullah Gül yaptığı açıklamalarda, Temel Karamolla oğlu için dini siyasetçi diyor. CHP, HDP gibi bir parti ile ittifak planı yaparken, Saadet Partisinden Temel Karamollaoğlu'da bu ikisi ile ittifak peşinde değil mi?
Abdullah Gül, Bu kadar açık ve net bir şekilde bu ittifakın Recep Tayyip Erdoğan'a karşı, onu devirme hareketi olarak kurulduğunu bilmiyor muydu? Burada yer alarak bütün bunlara göz mü yumacaktı? Çünkü yaptığı açıklamada, ''Yeterli mutabakat oluşmadığı için aday olmayacağım'' dedi. Eğer oluşsaydı aday olacaktım diyor yani...
Bu açıklaması bile 2014 yılına kadar birlikte omuz omuza çalıştığı Recep Tayyip Erdoğan'a, dava arkadaşına yapılan büyük bir yanlıştır. Meral Akşener, Abdullah Gül'ü kabul etseydi, kendi adayımızı çıkartacağız demeseydi belki de bugün Abdullah Gül, Erdoğan'ın karşısına çıkacaktı.
Davutoğlu'nu sonuna kadar tebrik ediyorum. Kendisinin adı anılmaya başlandığında, ortaya atılan iddialar sonrasında "Ak Parti'nin Adayı Cumhurbaşkanımız Hepimizin Adayıdır" diyerek davasına bağlılığını gösterdi.
"Benim için insani ahlak ve devlet ahlakı önemlidir. Birlikte çalıştığım cumhurbaşkanları ve selefim olan başbakanlar, benimle görüşme talebinde bulunduklarında, bunu yerine getiririm. Bu konuda yapılacak spekülasyonlara bir nebze dahi prim vermem. AK Parti aidiyetim sürerken, AK Parti'nin ikinci genel başkanı, üçüncü Başbakanı iken, AK Parti dışında herhangi bir siyasal hareket, faaliyet veya siyasal organizasyon içinde bulunmadım, bulunmam, bunu da siyasi ahlakla bağdaştırmam. Eğer böyle bir şey yapacaksam, AK Parti kimliğini bırakırım. Bu kimliği de bırakmaya niyetim yok ve olmayacak. AK Parti'nin almış olduğu karar, benim de kararımdır. AK Parti'nin adayı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan hepimizin adayıdır. Bu konuda spekülasyon yapılmasını da doğru bulmam.''
Davutoğlu yaptığı bu açıklamalar ile de AK Partililerin gözünde ve gönlünde taht kurarken, Abdullah Gül hem AK Partililerin gönlündeki yerini kaybetti. Hem de muhalefet kanadından oldu. Bugün, Gül'ün yokluğu AK Partiye bir şey kaybettirmez.
Abdullah Gül'de çıkıp bizim adayımız Erdoğan'dır. Bu yüzden aday olmayacağım deseydi, bugün her şey daha farklı olabilirdi.
Kendi düşen ağlamaz diyerek sözlerimi tamamlıyorum. Bundan sonraki süreci hep birlikte takip edeceğiz.