Devlet yaraları sarmak için kent genelinde 42 bölgede 22.500 konteyner kent, işyerleri yıkılan esnaflara ise geçici konteyner iş merkezleri kurdu. 
Yaşanan depremlerle ülke halkı tek yürek olurken bölgede yaşayan vatandaşlar, fırsatçılardan dertli. 
 

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala yaşadıkları hakkında bilgi veren esnaf Kadir Cigeroğlu, kentte alışverişin çok canlı olmadığını, esnafın ve depremzedelerin bir kısmının depremi fırsata çevirdiklerini iddia ederek, şunları kaydetti;
"Diğer vilayetlerde durum nedir bilmiyorum ama ben bir Kahramanmaraşlı olarak söylüyorum. Mesela deprem bizi akıllandırır zannettim ama deprem sabahı bakkal 21 liralık sütü 50 liraya sattı. Marketçi tekeli 150 liraya verdi. Senin çocuğun, benim çocuğum, öbürünün çocuğu; gitti market yağmaladı. Televizyon götürdü buzdolabı götürdü, elbise götürdü. Bu insanlardan ne beklenir? Bu tufanın mislini bir daha verecek Allah bize. Çünkü akıllanmadık. Ben deprem sabahı uyandığımda dedim ki, herhalde dedim bundan sonra Osmanlı oluruz, Türk oluruz ,Müslüman oluruz. Yardımlaşma hissi, insanlık hissi ağır basar, insanlar ekmeğini paylaşır dedim ama ne gezer, tam tersi oldu. Daha çok yamyam, daha çok canavar, daha çok maddeci bir toplum olduk.

Kahraman Miniklerin Hediyeleri Savaş Mağduru Çocuklara Umut Olmaya Gidiyor Kahraman Miniklerin Hediyeleri Savaş Mağduru Çocuklara Umut Olmaya Gidiyor

Çünkü bizim esnafımız marketi parçalayıp da televizyonu kucaklayıp giden kızın babası, buzdolabını alıp giden oğlanın babası, bisikleti götüren gelinin kayınbabası. Biz biziz işte biz buyuz. Buraya gelip de depremden hemen bir gün sonra her şeyi pahalandıran Adana'nın, Ankara'nın ,Diyarbakır'ın esnafı değil. Depremden bir gün sonra 1 liraya taşıdığı eşyayı 5 liraya taşıyan nakliyeci de Kahramanmaraşlı. Yevmiyesi 1 milyondan aşağı gitmem diyen işçi kardeşim de Kahramanmaraşlı. Her şeyi 4 katına satan esnafım da Kahramanmaraşlı. Ev kirasını 3 katına 4 katına çıkaran ev sahibi de Kahramanmaraşlı. Yani söyleyecek söz yok ki, sözün bittiği yerdeyiz.”