Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Kahramanmaraş'ta gerçekleşen yeni çarşı alanının temel atma töreninde, proje hakkında önemli detaylar paylaştı. Bakan Özhaseki, şehrin çehresini değiştirecek bu önemli projenin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, çarşı bölgesinde bulunan orta hasarlı binaların genel olarak yıkılacağını duyurdu.
Bu adımın, hem bölgenin güvenliği hem de modern bir çarşı alanının oluşturulması açısından önem taşıdığını belirtti. Yıkılacak binaların yerine daha güvenli ve çağdaş yapıların inşa edilmesi planlanıyor.
GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARI YAPILAN BİNALARIN DURUMU NEDİR?
Öte yandan, güçlendirme çalışmalarının sürdüğü orta hasarlı binaların durumu hakkında net bir karar verilmediği ifade edildi
Bakan Özhaseki, güçlendirme çalışmalarının yapıldığı binaların uzman ekipler tarafından detaylı olarak inceleneceğini ve güvenlik kriterlerine uygun olup olmadığının değerlendirileceğini vurguladı.
Bu binaların geleceği hakkında kesin kararın daha sonra verileceği belirtildi.
Bir dizi ziyaretler ve incelemeler için Kahramanmaraş’a gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, burada açıklamasında şunları söyledi:
“Yaklaşık 1 milyon 905 bin kardeşimiz şu anda evlerinden uzakta. Çadır kentlerde çok az insan var. Ama 80 bine yakın depremzede kardeşimiz bizim yurtlarımızda, sosyal tesislerimizde kalıyor. 465-70 bin civarında kardeşimiz de konteyner kentlerde kalıyor. 320 bin ailemize de kira yardımında bulunuyoruz. Bu kardeşlerimiz zor şartlarda dışarıda konteynerlarda, çadır kentlerde veyahut misafir ettiğimiz yerlerde kalırken emin olun bizim gözümüze uyku girmiyor. Bakanlık olarak, hükümet olarak bizim birinci işimiz bu bölgelerde bir an önce sağlıklı konutlar yapmak sonra da depremzede kardeşlerimizi bu konutlara aktararak onların huzur içerisinde oturmalarını sağlamak. Kolay değil 100 binlerden bahsediyoruz. Söylemesi ne kadar kolay 850 bin diyorum değil mi? 850 bin. Tam beş tane şehri yeniden, sıfırdan yapılması demek. Maddi değeri olarak sorarsanız 100 milyar doları geçiyor. Fay hatlarının geçtiği yerlerde yapı yasağı gelmişti. Onu biraz belki de ilk günlerde olayın sıcaklığıyla bilim adamları geniş tutmuşlardır. Şehrimizin en merkezinde yapıya yasaklı hale getirmek o şehrin bir noktada ölüm fermanını imzalamak gibi olur. Bilim adamlarımız yeniden çalıştılar, aylardır çalışırlar. En sonunda dediler ki şehrimizin merkezini biz imara açabiliriz. Ancak fay hatlarının ve fay kırıklarının olduğu yerlerde değil, 60 metre civarında bir boşluk bulundurulması mecburi. Çünkü fay kırıkların üzerinde çelikten bile evler inşa etseniz, aşağıdan öyle bir enerji vuruyor ki o sizin yaptığınız evi yerle yeksan ediyor. Tabiatla savaşmanın manası yok doğayla savaşılmaz. O gücün karşısında duramaz. O ancak anlaşılır ve ona uygun tavır alarak hayat devam eder."