Laiklik Tartışması

Abone Ol

                Türkiye Cumhuriyetini kuranlar tarafından, 1921 Anayasanın ikinci maddesine “Devletin Dini İslam’dır”  ibaresi konulmuştur. 10 Nisan 1928 tarihine kadar Türkiye, bir İslam Devleti idi.

        Teröre destek verenlere reva görülmeyen tepki, “Yeni Anayasada laiklik olmamalı” yâda “Laikliğin tarifinin yapılması gerekir” kişisel düşüncelerini açıklama ihtiyacını duyan Sayın Meclis Başkanımızın linçe kalkışılması Ülkemizde düşünce ve inanç özgürlüğünün önündeki engellerin adresini tarif ediyordu.

         Hâlbuki, Ülkemizde yıllardır tartışılan ve anlamını bir türlü bulamayan bu anlayıştan dolayı çok canların yakıldığını, sırf düşüncesini ifade etti diye pek çok insanın tepesinde TCK’nin 163’üncü maddesi Demokles’in kılıcı gibi insanların üzerinde tutulmuştur. Bir diğer kesimin üzerinde de 141, 142 maddelerde aynı işlevi görmüştür. Uzun yıllar verilen mücadeleler sonunda söz konusu maddeler kaldırılmasına rağmen, tatmin edici bir anlaşma olmamasını üzülerek belirtmek isterim.

         Anayasamızda, laiklik tam anlamıyla insanların menfaatlerine uygun olarak net bir şekilde anlatılmamış, yargı mensupları’da kendi kişisel yorumlarına bağlı olarak kararlar vermişlerdir. Rahmetli Erbakan hocamızda yıllardır laik’liğin tarifinin yapılması üzerinde durmuş idi. O zamanda bazı çevreler aynı şekilde tavır koymuşlar ve Memleketin Sulh ve Sükûnu için ne kadar haklı oldukları şimdi dahada iyi anlaşılmaktadır.

         Geçmişte laiklik, kimi zaman din düşmanlığı ve dindarları sindirme politikası olarak kullanıldı. Hâlbuki böyle bir konunun gündemde olmaması gerekirdi. Kutsal değerlere karşı bir takım saldırılar karşısında sesleri çıkmayanlar, birdenbire tepki vermeleri halen İnanç Özgürlüğü konusunda bir uzlaşma sağlanamadığı görülüyor. Her kim samimi olarak bu ülkede, İnanç ve Düşünce Özgürlüğünden yana ise bir takım kutsallaştırdıkları kavramların arkasına sığınmaktan vazgeçilmelidir. Bu bakımdan birlikte yaşamanın ilk şartı farklılıklara tahammül edilmelidir.

         Sayın Kahraman, gelen tepkiler üzerine şahsi düşüncesini ifade ettiğini özellikle laikliğin tarif edilmesi gereğini ifade etmişlerdir. Böyle bir linç kampanyasına gerek olmadığı kanaatindeyim. Bu tarifin yapılmasından  korkulmamalıdır. AK Parti sözcülerinin sıra ile “metnimizde laiklik var”  “AK Parti laiklikte nettir” ifadesini verme gereğini neden duyduklarını takdirlerinize arz ediyorum.

                                                                                          

Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.