Cem Garipoğlu, sevgilisi Münevver Karabulut'u vahşice öldürdüğü iddiasıyla yargılanmış ve bu olay toplumda derin bir infiale yol açmıştır. Cinayet, 2009 yılında meydana gelmiş ve Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul etmiştir. Garipoğlu, cinayetin ardından kaçmış, yaklaşık altı ay süren bir kaçışın sonunda teslim olmuş fakat cezaevinde ölü bulunmuştu. Karabulut ailesinin avukatı 26 Eylül Perşembe günü yaptığı açıklamada Cem Garipoğlu'nun mezarının açılacağını duyurdu. Bu paylaşımın ardından cinayet dosyası yeniden gündeme geldi. Peki, Münevver Karabulut cinayeti nasıl işlendi?
MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİ
Cem Garipoğlu, sevgilisi Münevver Karabulut'u vahşice öldürdüğü iddiasıyla yargılanmış ve bu olay toplumda derin bir infiale yol açmıştır. Cinayet, 2009 yılında meydana gelmiş ve Türkiye'nin gündemini uzun süre meşgul etmiştir. Garipoğlu, cinayetin ardından kaçmış, yaklaşık altı ay süren bir kaçışın sonunda teslim olmuş ve yargılama süreci başlamıştır. Bu süreçte davaya ilişkin gelişmeler medyada geniş yer bulmuş, toplumun farklı kesimlerinde tepkilere neden olmuştu. Garipoğlu, cezaevinde aldığı hapis cezasını çekerken 2014 yılında intihar etmişti.
3 Mart 2009 akşamı, Münevver Karabulut'un cesedi, bir çöp toplayıcısı tarafından parçalanmış halde bir çöp konteynerinde bulundu. Yapılan adli tıp incelemeleri sonucunda, Karabulut'un başı gövdesinden ayrılmadan önce aldığı bıçak darbeleriyle ağır yaralandığı ve daha sonra yaşamını yitirdiği belirlendi.
Otopsi raporuna göre, Karabulut'un vücudunda, 13'ü başında olmak üzere toplam 29 bıçak kesiği tespit edildi. Ayrıca, cesedin üzerinde başka bir erkeğe ait spermlerin de bulunduğu kaydedildi. Ancak, yapılan DNA testleri sonucu, bu spermlerin adli tıpta başka bir otopsi yapılan naaşla temas nedeniyle bulaştığı ortaya çıktı.
Garipoğlu ailesi
MÜNEVVER KARABULUT CİNAYETİNDE AYİN DETAYI
Cinayetle ilgili ortaya atılan iddialar arasında, Karabulut'un boynunun altında bulunan V şeklinde iki kesik, sırtındaki toprak ve vücudundaki diğer yaraların analizine dayanarak, sadist bir ayin esnasında işkence edilerek öldürüldüğü öne sürülmüştür. Bu iddialar, uzmanlar tarafından dile getirilmiş ve davanın avukatlarından Rezan Epözdemir tarafından da desteklenmiştir. Epözdemir, Fatih Altaylı ile yaptığı bir programda, cinayetin bir "Mayasız Ayini"nin ritüellerini taşıdığını öne sürerek, bu görüşün mahkeme kayıtlarına geçtiğini belirtmiştir. İddiaya göre, bu ayinde 18 yaşına gelen bir erkeğin rüştünü ispatlaması için genç bir bakireyi öldürmesi gerekmektedir.
Cem Garipoğlu, cinayetin ardından Münevver Karabulut'un cesedini, dedesi ve babaannesinin Etiler'deki evlerinin yakınındaki bir çöp konteynerine atmıştır. Avukat Rezan Epözdemir'e göre, Garipoğlu'nun cesedi babaannesinin evine yakın bir noktaya bırakması, söz konusu ayinin bir parçası olduğu iddialarını destekler nitelikte görülmüştür.
Münevver Karabulut cinayetinin işlendiği villa
