1963 Aralık ayında silah zoru ile katliamlara girişen Rumların bu acımasız ve insanlık dışı tutumu, 20 Temmuz 1974 günü Kıbrıs Barış Harekâtı yapılmış, 42 yıldır devam eden bir huzur ortamı sağlanmıştır. Vize muafiyeti ile Türkiye’nin önüne konulan 79 şartın içerisinde Güney Kıbrıs Rum tarafıyla vizelerin kalkması da yer almaktadır. Magosa’ya, Girne’ye pasaportsuz ve vizesiz gidemeyeceğiz. Bir oldubittiyle Kıbrıs Rumlarının yönetimine devredilecektir. Bunun anlamı tanımadığımız Güney Kıbrıs Rum Devletini de dolaylı yönden zoraki tanımış olacağız. 1699 Karlofça anlaşması ile devamlı toprak kaybeden Devletimiz 1974’te ilk defa toprak kazanmıştır. Batı görevini yapıyor, 42 yıldır bu barışı hazmedemiyorlar. Devletimizin kapısı olarak bildiğimiz Kıbrıs’ımız böyle bir polemiğe kurban edilmesi gaflet ve delalettir. Böyle bir durum intiharında ötesindedir.
AB, Vize muafiyetini koz olarak kullanmaktadır. Türkiye’nin; Asya, Ortadoğu ve Afrika Ülkelerine vize hazırlığı içerisinde olduklarını biliyoruz. Böylelikle Türkiye İhracat kısıtlaması ile büyük zarar göreceği aşikârdır. AB‘ye girmek için yapılan bu hareketi tasvip edilmesi Türkiye için intihar olur anlamına gelmektedir.
Sırf Avrupa’nın güvenliği için böyle kararlar alınmasını taraf olarak anlamak mümkün değil. Bu durum Milleti, Avrupa’ya vizesiz gidileceğini değil, Türkiye’de sokağa nasıl çıkılacağı endişesini taşımaktadır. O halde içe dönük kalıcı önlemlerin alınması zaruret olduğu kanaatindeyim. Batı 2 Cihan Harbinden çıktığında ekmek bulamıyorlar idi bütün imkanlarını Sanayiye yatırdı ve 10 sene gibi kısa zamanda kendilerine yetecek ve dışarıya karşı üstünlük sağlayacak duruma geldi. Ara vermeden çalışmalarına bu yönde devam etmektedirler. Umarım halkımız bunun bilinci içerisinde olur. 96 yıl yaşadığımız kayıbı telafi ederiz düşüncesindeyim. Allah, laiksek yardım edecektir.
Bunun Reçetesi de AB yerine İslam Birliğidir. İslam Devletlerine sırtımızı dönmemiz alacağımız sonucun ne olduğunu tahmin edersiniz.
Türkiye’nin düşmanlarıyla kol kola giren hatta onlara destek veren AB Ülkeleri için kendi kardeşlerimize aramıza sınır çekmemizin bir anlamı yok. Bu uygulama bizim gerçekliğimize ve kültürel bağlarımıza da ters düşüyor. Böyle bir uygulamaya imkân verilmemelidir.
Selam ve dua ile…