Zekâ annedir çocuğu hürriyet…
Akıl babadır evladı mecburiyet…
Zekâ hür olmak ister, hürriyet alanı kurmak, üretmek, orada yol alma temayülündedir.
Akıl ise mecburi bir disipliner sahada kendi deveranını gerçekleştirir.
Akıl otoritedir…
Zekâ huysuz çocuk…
Hayat hürriyet ve mecburiyet arasında hakemlik eden bir kontrol abidesi…
Uygun kıvam bulduğunda akıl, rahatlamak ister, böylesi durumlarda MANTIK devreye girer ve AKLIN askeri olur MANTIK… Akıl, MANTIK manivelası ile VARLIĞA sarkar.
Akıl mecburiyet, zekâ hürriyet alanı dedik…
Mecburiyet alanı ihmal edilirse hayat rutinleşir, belki de çökme aşamasına girer.
Ya hürriyet (zeka) alanı ihmal edilirse?
O zamanda köle ruhlar çıkar ortaya!...
Zaman bunlarla dolu değil mi?
İçinde yaşadığımız vasat iklimin tek sebebi kitlelerin ‘orta zeka tuzağına’ mahkum edilmesi değil midir?
Hürriyet (Zeka) ihmal edilirse insan bedene hapsolur…
“BEN ZİNDANI” bu hapsin içindedir…
Şeriati’ye göre BEN ZİNDANI İman ve Aşkla aşılır…
Aşkın ve İmanın olduğu yerde hangi zindan kalmıştır, ve hangi zindan parçalanmamıştır?
İstifadenize ve Ferasetinize Bırakıyorum.
Selam Dua Ahde Vefa ve İnfak İle
Dua Zincirlerinde Buluşmak Niyetiyle