Kıymetli dostlar, Aquinalı Thomas(1225 - 1274) hem Avrupa medeniyetinin buna bağlı olarak da kilise, akademi ve hukuk sisteminin kurucusu hem de Dominiken tarikatının ikinci yenileyicisidir. Sizlere önemli olduğu için arz etmek isterim ki batının kültürü, sosyolojisi ve tarihine, sanatına kilise damgasını vurmuştur ve vurmaya da devam etmektedir. Aquinalı Thomas'da batı sistemini inşa eden "zihin mühendislerinin" en önemlilerinden biridir ve onu anlamadan Hristiyanlığı, Vatikan'ı, Avrupa hukukunu, akademisini anlamak asla mümkün değildir. Sevgili dostlar, Orta Çağ felsefesinin ve düşünce tarihinin en önemli düşünürlerinden biri sayılabilecek Thomas Aquinas, soylu bir ailenin çocuğu olarak 1225 yılında dünyaya gelmiştir. Eğitimini İtalya, Fransa ve Almanya gibi ülkeleri dolaşarak tamamlamıştır. Hocası olan Albertus Magnus’un ve düşünce tarihinin en büyük filozoflarından birisi olan Aristoteles’in etkisi altında da kalmıştır. Grekçe bilmediği hâlde düşünce tarihinin en önemli Aristoteles yorumcularından biri olarak tarihe geçmiştir. Fransa’da Paris Üniversitesi'nde, İtalya'da Napoli’de Dominiken Tarikatı üstad-ı Azam-ı ve akademisyen olarak dersler vermiştir. 1274 yılında, yaklaşık olarak 13 milyon kelimeyi bulan bir yapıt bırakarak ölmüştür. Thomas Aquinas’ın bütün eserlerinin birden fazla baskısı bulunmaktadır. Eserlerinin bir kısmını kendisi, önemli bir kısmını da öğrencileri ve sekreterleri onu dinleyerek yazmışlardır. Kitaplarının özgün dili ise Latincedir. Thomas Aquinas İslam eserlerini, İslami hukuk, felsefe, tasavvuf kitaplarını çok derinden inceleyerek maddenin hakikati ile ilgili olarak doğru sözlerde söylemiştir. O, "yaradılışı-maddeyi bir döngüsellik içinde anlar ve her şey kendi ilk ilkesine geri dönünceye kadar bu sürecin devam edeceğini" söyler. Tasavvufta ki devir nazariyesini Thomas Aquinas kanaatimce çok iyi anlamıştır. Demem o ki Avrupa medeniyeti güçlüyse İslam medeniyetinden öğrendikleri sayesinde güçlüdür. Bizlere düşen tarihimizde, köklerimizde mevcut bulunan hikmet ve bilgeliğe geri dönmek mecburiyetinde olduğumuz gerçeğini bir an önce idrak etmektir. Sevgili dostlar, Thomas Aquinas'ın en bilinen tablosu elinde İncil ve kilise maketi tuttuğu resmidir. Tablodaki kilise Avrupa medeniyetini temsil etmesinin yanı sıra ayrıca olmayı, olgunlaşmayı ve Hazret-i İsa'nın bedenini de temsil etmektedir. Kilise binasının bazı tablolarda taş ya da tahtadan olması insan-ı kamili veya "sub rosa" gülün altındaki sırrı temsil etmektedir. Çünkü taş yontuldukça, tahta oyuldukça güzelleşmekte ve şekil almaktadır. Hankâh Balık Tapınağının Azizleri kitabımı okuyanlar Sub-rosa ve Thomas Aquinas'ın resmedildiği tablonun gizemini çözebileceklerdir vesselam.