Sultan Abdülhamid Hazretleri 31 Ağustos 1876'da tahta çıktı 27 Nisan 1909'da ise görevden ayrıldı lakin  Osmanlı ülkesinde 23 Temmuz 1908'de II. Meşrutiyet ilan edildi. Sultanımızın yetkileri de  İttihatçı zihniyete ve meclise geçti dolayısıyla Osmanlı Devleti'nin sadece sembolik olarak başındaydı ve 27 Nisan'a (1909) kadar görevde kalmıştı. Kıymetli dostlar, verdiğim tarihlerin Bulgaristan'ın bağımsızlığı yani imparatorluktan kompasıyla ilgisi ise ayrılık olayının 22 Eylül 1908'de gerçekleşmiş olmasıdır yani II. Meşrutiyet'in ilanından ve hünkarımızın yetkilerinin İttihatçı zihniyete geçmesinden sonra. Peki, neden Sultan Abdülhamid özelde Bulgaristan genelde de çok fazla toprak kaybeden memleketleri hâşâ satan beceriksiz bir  hükümdar olarak gösterilmek istenmektedir? Bunun cevabı açıktır, İttihatçı zihniyet kendi hainlik, gaflet ve beceriksizliklerinin üstünü örtmek için çırpınmaktadırlar. Aksi takdirde herkes sultanımızın haksız yere tahttan indirildiğini anlayacaktır.Takdir edersiniz ki söz konusu olan bu gerçek, o dönem İttihatçılarınında günümüzün İttihatçı zihin yapısına sahip şahıslarınında işine gelmez. Sultan hazretleri sürgün senelerinde doktoru Atıf Hüseyin Bey'e Bulgaristan meselesi ile ilgili şunları söylemiştir: "Yine gazeteler beni gagalamaya başladılar. Misalen Tasvîr-i Efkâr'da yazılanlar hep yanlış ve iftira. Bulgaristan'da Osmanlı'nın sekiz bin, Bulgar prensliğinin ise 20 bin silahlı gücü vardı, daha fazla hazırlık yapmak gerekiyordu yani Bulgaristan'ı korumak için asker hazır değildi. Bendenizde ne yaptım ne ettim Rusları ikna edip Bulgaristan'ı Osmanlı toprağı olarak bıraktırıp muharebenin önünü aldım. Bulgaristan'a ise zaten güvenilmez, ben onları ince siyaset ile yanımızda tutuyordum ki hazırlığı bitireyim. Hükümet ise (İttihatçıları kastediyor) onlara güvendi, aldandı." Zaten Sultan Hamid Efendimiz 1907 yılında Binbaşı Mehmet Nasrullah, Kolağası Mehmed Rüşdü ve Mülazım Mehmet Eşref'e hazırlattığı ve Maârif Nazırlığı vasıtasıyla bastırdığı Osmanlı atlasında Bulgaristan'ı Osmanlı toprağı olarak göstermiş ve tescilletmiştir. Kıymetli dostlar bahsi geçen Osmanlı atlasında Bulgaristan ile ilgili yer alan ifadeler ise hünkarımızın nazarında  Bulgaristan'ın konumunu göstermesi bakımdan çok önemlidir. Osmanlı atlasında Bulgaristan eyalet statüsünde gösterilmektedir, ifadeler ise şu şekildedir: "Bulgaristan Osmanlı Devleti'nin hükümranlığı altında prens idaresinde ki bir eyalettir. Yirmi iki mutasarrıflığa ayrılmıştır." Kıymetli dostlar, yazılanlardan da anlaşılacağı üzere Sultan Abdülhamid Han'ın muhalifleri hazretin politikasının mahiyetini anlasalardı Bulgaristan Osmanlı'dan  kopmayacağı gibi imparatorluk da dağılma sürecine girmezdi vesselam.

Yazının Kaynakları 

1- Osmanlı Atlası/ Osmanlı Araştırmaları Vakfı Yayınları/ Yayına hazırlayanlar: Rahmi Tekin, Yaşar Baş/ Sayfa: 42-43 

2- Sultan II.Abdülhamid'in Sürgün Günleri Hususi Doktoru Atıf Hüseyin Bey'in Hatıratı/ Pan Yayıncılık/ M.Metin Hûlagü/ Sayfa: 187/234