"Okumayan Çok Şey Kaybeder& Haberiniz Olsun Deccal'in Allah'ın Sistemiyle Savaşı Başladı"

Kıymetli dostlar, dünyayı yöneten şeytaniler ellerinden gelen her şeyi deniyor. Bizleri, Allah’tan, masumiyetten, insanlıktan, Rabbimizin kurduğu sistemden uzaklaştırmak için çalışıyorlar. Durumun böyle olacağını Rabbimiz Kur'an'ı Kerim'de bizlere bildirmiştir. Nisa Suresi’nde buyurulmuştur ki:  (118, 119) "Allah o şeytana lanet etti. Ve o da: "Elbette senin kullarından belirli bir pay alacağım, onları mutlaka saptıracağım, onları boş kuruntulara sokacağım ve onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar, onlara emredeceğim de Allah'ın yaratışını değiştirecekler" dedi. Kim Allah'ı bırakıp da şeytanı dost edinirse, şüphesiz o, apaçık bir ziyana uğramış olur." Şeytan ve onun peşinden gidenler evlatları ve uşakları ayette de buyurulduğu gibi yaratılışı değiştirmek, sistemi kilitlemek ve dünyayı yaşanmaz bir yer haline getirmek istiyorlar. Maalesef dünyada var olan devletlerin çoğunluğu bu şeytanların, şeytanlaşmışların kuklasıdırlar. İblise direnen başta Türkiye olmak üzere diğer üç beş devleti de karıştırmak sonra da yok etmek istiyorlar. Şeytani sisteme iman edenlerin yönettiği devletler kendi halklarına bile acımıyor yani vatandaşlarına karşı savaşıyorlar, örnek vermek gerekirse küresel baronlar (elitler), geçmişte de şu anda da zorla aşı kampanyaları yaptılar yapmaya da devam ediyorlar. Şuan Amerika'da şeytanın uşakları kendi ürettikleri virüs/ bakterilere karşı sözde aşı kampanyaları başlattılar ve aşı olmak istemeyen vatandaşlarını karantinaya almak için prosedüre uygun kanunlar çıkartıyorlar. Bu kanunların sadece Amerika'da olmasını da istemiyorlar. Avrupa geneline ve tüm dünyaya yaymanın peşindeler. Aşı bir korunma protokolüdür. Kişi aşı olur olmaz hastalığın (bakterinin) kuluçka süresi bedende başlar ve zaman ilerledikçe vücut bu bakteriye/virüse karşı kendini savunmayı öğrenir. Ancak Amerika’nın ürettiği bu bakteri aşı olunur olunmaz vücutta mutasyon geçirerek zamanla tedavisi mümkün olmayan hastalıklar türeterek kişinin yaşam kalitesini ya düşürüyor ya da hayatına son veriyor yani kişiyi bakteri değil maalesef korunma amaçlı olması gereken aşı öldürüyor. Bunu neden yapıyorlar? Çünkü küresel baronlar ilaç endüstrisinde hem çok ciddi rakamlarda kâr elde ediyorlar hem de dünya nüfusunu 500 milyonun altına indirme planına da katkıda bulunmuş oluyorlar! Sizlerde farkındasınızdır ki bizim çok üzerimize geliyorlar. Bizi çok sıkıyorlar. Çünkü amaçları yok etmek. Ellerindeki bütün imkânları bizlere karşı kullanıyorlar. Bizleri süründürmek, perişan etmek istiyorlar. Adeta bizlerden intikam alıyorlar. Kur'an'ı Kerim'de bu husus da Allah tarafından bizlere bildirilmiştir. Araf Suresi 17. Ayette buyurulmuştur ki: "Sonra onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım. Sen de çoğunu şükredici bulmayacaksın." Ayetten açıkça anlaşılması gereken mevzu şudur ki bizleri isyana sevk ediyorlar. Bizleri dinsizliğe ve türlü günahlara sevk ediyorlar, aptallaştırıyor ve ahmaklaştırıyorlar. Lütfen çevrenize dikkatle bakın, olan bitenleri araştırın ve arz etmeye çalıştığım konunun farkına varın. Dostlar bu devir öyle bir devir ki akıllı kalmak ya da gerçekleri fark etmek bir marifettir. Bu devirde insan kalmak ve masumiyeti yitirmemekte bir marifettir. Bu devirde ahlaklı olmak, kafayı sıyırmamak bilin ki gerçekten marifettir. İnsanlık olarak çok zor bir süreçten geçiyoruz. Bütün bunlara dayanmak, elinde kor olup da ona dayanmak gibi. İşin sonunda bizler şeytan ve uşaklarına galip gelirsek “ La galibe İllallah”  sırrına ereceğiz ve mükâfatımız dünya da cihan hâkimiyeti, ahirette ise cennet olacaktır. Dostlar bugüne kadar insanlığın yaşadıkları sadece esas seyredeceğimiz filmin fragmanıydı. Daha zor günler gelip çatacak, çoğumuz belki de pes edeceğiz ya da en başından beri bazılarının yaptığı gibi her şeye komplo teorisi deyip olan biten tüm zulümlerin kendi kendine olduğunu söyleyip başkalarını da bu yalana inanmasını bekleyip inanmayanları da deli ilan edeceğiz. Ama sabredersek, umudumuzu kaybetmezsek, ahiret hayatımız çok güzel olacaktır. Gerçeği sevgililer sevgilisi Efendimiz (S.A.V) Hazretleri de bizlere hadislerinde anlatmıştır, bir sohbetinde buyurmuştur ki: "Benim dünya ile ilgim, bir ağaç altında dinlendikten sonra, yoluna devam eden yolcu gibidir."  Dostlar lütfen her şeye rağmen Hazret-i Allah'a imandan ve insanlıktan vazgeçmeyin, ümidinizi kesmeyin. Şimdi sizlere arz edeceklerimi söylemeden önce çok önemli olduğu için Yusuf Suresi 87. Ayeti hatırlatmak istiyorum. Rabbimiz bizlere dünya imtihanı ağır olduğundan dolayı ikazda bulunuyor: “Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin; zira kâfir kavimden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.” 

Dünyamız maalesef çoktan ele geçirildi; şeytanlaşmış insanlar, kâfir cinler ve Dünya dışı ırklardan biri olan Reptilianlar tarafından. Dostlar yeri gelmişken Reptilianlardan bahsetmek istiyorum. “Dünyayı kontrol eden bu topluluk, binlerce yıl önce dünya dışından gelen sürüngenimsi bir türle insanların eşleşmesi sonucu meydana gelen melez bir ırktır.” Dünyaca ünlü yazar David Icke Reptilianları bu şekilde tanımlamıştır. Yazar David Icke, dünyamızı yöneten sürüngenimsi insanımsılar ırkından yazılarında ve konuşmalarında bahsetmektedir. Bu iddiasında bir hayli ileri gitmiş, George Bush ve İngiliz Kraliyet Ailesi gibi birçok önemli ailenin bu ırk tarafından korunduğunu, yönetildiğini ve denetlendiğini anlatmıştır. Reptilianların vücutları hem enerjik hem de fiziki (madde) yapıya sahiptirler. En önemlisi de bu varlıklar vücutlarını istediği şekle sokabilirler ve insanlara istedikleri biçimde gözükebilirler. Yani istediği bir hayvanın şeklini alabilir ya da daha da ilginci herhangi bir tanıdığınızın görüntüsüne bürünebilirler. Bu özelliklerinden dolayı birçok kaynakta bunlardan şekil değiştiren olarak da bahsedilmiştir. İnsanların zihnindeki önemli anıları tararlar ve o zihindeki en önemli kimse o kişinin kılığına girmeyi tercih ederler. Reptilianlarla temasa geçen bir kadının anlattığına göre kadın evinde bir gece uyanır ve  ölmüş kocasının karşısında dikildiğini görür, kocasının ruhunun kendisini ziyaret ettiğini düşündüğü anda o karşısındaki görüntü değişir ve yeşil derili, yılan gözlü bir varlık şeklini alır. Yaptığı araştırmalardan sonra kadın, bu varlığın reptilian olduğunu öğrenir. Reptilianlar, istedikleri zaman görünmez olabiliyorlar, kapalı kapılar ve kalın duvarların içinden geçebiliyorlar. Tüm bu özellikler, bizlere sanki doğaüstü güçler gibi gelebilir ama modern bilim onların varlığını bilmektedir. Dostlar şeytaniler insanlığa düşman, Allah'a düşman, iyi, güzel, doğru olan her şeye düşmandır. Niyetleri Allah'a ve yarattığı şeylere haşa kafa tutmaktır. Hazret-i Allah'ın sistemini yok etmek istemektedirler. Amaçları Allah'ın yaratımını ve yazılımını silmek, ilahi programı kendilerince formatlayıp şeytani bir program yüklemektir. Yani Allah'ı haşa oyun dışı edip, O'nun yerine TANRI olmak istemektedirler. Bildiğiniz üzere insanların dinleri ve ilahları var, kutsal kitapları ve metinleri var. Bunlar olmaya devam ederse tanrı olamazlar. Önce bunlardan kurtulmaları gerekiyor lakin hedeflerinin önündeki en büyük engel İslamiyet ve Kur'an'ı Kerim’dir. Kimsenin kendi isteğiyle veya zorla dininden, kitabından, ilahından ve peygamberinden vazgeçmeyeceğini de bildiklerinden dolayı ateizmi, deizmi yaymak için çalışıyorlar. Şeytaniler "Yeni Dünya Düzeni" planlarında son aşamaya geldiler, son aşamanın ne olduğunu ve ne yapmak istediklerini de anlatarak yazıma son vermek istiyorum. Bütün insanları birleştiren bir nokta var: kurtarıcı Mesih'in gelmesi! Bütün dinlerde bu inanç vardır, herkes bir kurtarıcı bekler ama kurtarıcı durduk yere gelmez. İnsanların kıyameti koptuğu zaman gelir. Önce insanların kurtarılacak konuma gelmesi gerekiyor zaten kendilerince kurtarılacak konuma getirdiler. Onların çözümü doğal kıyameti beklememek üzerine kuruludur. Kıyameti suni yolla koparmak istiyorlar yani insanlığı tam itaat altına almak için sahte bir kıyamet hazırlıyorlar. Sahte kıyamet koptuktan sonra da insanlığa “Bakın inandığınız kıyametiniz kopuyor.” diyecekler ve ardından da insanların karşısına Mesih’i çıkaracaklar ancak, o çıkan gerçek Mesih olmayacak, şeytanların efendisi Deccal olacak ve insanlar Mesih diye ona tabi olacak, ona tapacak. Böylece Yeni Dünya Düzeni projelerini başarıyla tamamlamış olacaklar. Bendenizin tahminlerine göre 2025 ya da 2033'ten sonra sanal kıyameti koparmak için harekete geçebilirler. Dostlar şeytanlaşmış insanlar, kâfir cinler ve uzaylı şeytanlar bir oldular ve bizlere karşı amansızca bir savaş başlattılar. İyi ve masum insanlar olarak birlik olmak zorundayız. Kur'an'ı Kerim’in rehberliğine, maneviyata sığınmalıyız, bilim ve teknoloji üretmeliyiz, araştırmalı, okumalı, insanlara doğru yolu göstermeliyiz. Ancak bu şekilde şeytanlara karşı kesinlikle galip geliriz vesselam.

YanıtlaYönlendir