“Sabrın sonu selamet” demiş atalarımız. Ama bu milleti çoğu artık “sabrının tükendiğini” açık ve net olarak söylüyor. 84 milyonun büyük bir bölümün Akıllardaysa aynı soru:
İhtiyaç duyduklarımıza “bir tıkla” ulaştığımız hız çağında yaşıyoruz artık. Hızımız kesildiğinde hepimizi bir sıkıntı basıyor, bir telaşa kapılıyoruz. Mesela bu günlerde herkes, yani çoğumuzun sabırsızlıkla aynı sorunun cevabını beklediğini biliyoruz: Ne zaman “normal” hayatımıza döneriz? Pandeminden vurgun yedik, virüs nedeniyle hayatımız allak-bullak oldu,çok hırpalandık.Şimdi ise her gün üst üste gelen zamlar nedeniyle “çok sıkıldık, çok bunaldık hayatımızı daha da zorlaştırdı”.Deyim yerindeyse “biri bitmeden diğeri başlıyor”.Böyle durumlarda, hem zorluklara “sabır göstermek” gerekiyor, hem de “sabırla çözüm yolları aramak gerekiyor”.
‘Düzelir diye bekliyoruz’
Sabır bize her olumsuzluklar karşısında gerekli: Sıkıntı çektiğimizde veya sorunlar yaşadığımızda istediğimiz bir şeyin gerçekleşmesini beklerken. Birinde direnç, diğerinde çaba ve tatlı heyecan var... Ancak şimdiki durup öyle değil. Bizim kültürümüzde yâda dinimizde sabır tavsiye edilir bu sözlere rastlamak her zaman mümkündür:
“Sabır acı olsa da sonu güzeldir”. Sabır biraz acıdır, çünkü insan egosu/nefsi, acelecidir. Hemen olsun, hemen bitsin ister. İnsan, her “ol” dediğinde olmadığını, “yeter” dediği anda bitmediğini yaşayarak öğrenir. Nefsine çok ağır gelse de, hiç istemese bile...
Bugünlerde tüm zorlukları yaşadığımız bir gerçeği ile karşı karşıyayız. Ülkeyi yönetenlerin bunu fark etmesi ve bir an önce bu zorlukların giderilmesine yönelik çalışma yapmaları kaçınılmazdır. Millet olarak hep birlikte bekliyoruz ve bu zorluklara karşı sabırla dayanmamız gerektiğine inanıyoruz. Düzelir diye bekliyoruz. Sabrın sonu ne olacak.
Hep birlikte göreceğiz…