Kıymetli dostlar, malumunuz Amerika Birleşik Devletleri 14 Nisan 2018'de Suriye'nin başkenti Şam ile Hama, Humus, Dera ve Süveyda illerindeki askeri noktaları gece yarısından sonra bombalamış ve bu sayede de her ne kadar Rusya ve İranı hedef almış gibi gözükse de kendince Türkiye'ye meydan okumuştur. ABD'nin saldırısında Şam'daki Cumhuriyet Muhafızları, Dumeyr Havaalanı, Şam Uluslararası Havalimanı çevresi, Cemeyre Bilimsel Araştırmalar Merkezi, Kasyun Dağı'ndaki hava savunma sistemleri, Kisve ve Kalamun bölgelerindeki askeri noktaları vurulmuştu. ABD, ayrıca rejimin kontrolünde bulunan Hama ilinde havaalanı, Humus ilinin Kuseyr bölgesini Dera'da 89. Tugay olarak bilinen İran güçleri ve bazı askeri noktaları, Suveyda ilinde Halhala Havaalanı ve Dera ilinin İzra bölgesindeki hedeflere saldırı gerçekleştirmişti. Saldırıdan sonra ABD Savunma Bakanı James Mattis ile ABD Genel Kurmay Başkanı Joseph Dunford, Pentagon'da düzenledikleri ortak basın toplantısında ilk saldırı dalgasının sona erdiğini açıklamışlardı. Hazret-i Allah'tan niyazımız insanlığın masum ve mazlumların şeytanilerin şerrinden muhafaza edilmesidir. Lakin bilinmelidir ki tarihi bilmezseniz geleceği okumanız mümkün değildir, tarihini bilmeyenin geleceği yoktur. Zannetmeyin ki Suriye mevzusu sadece günümüzde oluyor ve konuşuluyor.
Sultan Abdülhamid Han hazretleri vefatından önce 1918 yılında Beylerbeyi Sarayı'nda hapisken doktoru Atıf Hüseyin Bey'e Suriye meselesi hakkında buyurmuştur ki "Ah Ah efendi bendeniz her vakit hükümetime söyledim, anlattım. İngilizler mağrur ve kincidir, sinsidir. Onları üstümüze tedbir almadan çekmeyin dedim, diğerlerine ehemmiyet vermesenizde olur lakin İngiliz siyaseti bilinmek zorundadır. Bak şimdi ne oldu? Hidiv burada oturuyor, her yer işgal altında Suriye de dahil buna. Bize düşen ise boğazları kapatıp tarafsız kalmaktı lakin artık çok geç. İngiltere Suriye'yi ele geçirmek üzere yavaş yavaş işgal ediyor. Irak zaten elden gitti. Acaba Suriye'yi tamamen işgal ederler mi? Bizimkiler ise çekiliyor nereye kadar bu çekilme sürecek? Allah encamımızı hayreyleye böyle giderse Allah korusun Mekke ve Medine'de elden çıkar. Takdir böyleymiş lakin suç hükümetimiz de (İttihatçıları kastediyor). İngilizleri çok tahrik ettiler, gazetelerde itidal ve ihtiyatlı yazılar çıkmalıydı ki buna da mani oldular. İngilizler kincidir bunu hiç unutmayın." Sultan Hamid Efendimiz hükümdarlığı döneminde Suriye siyaseti konusunda o kadar ihtiyatlıydıki hafiyelerinden Suriye konusunda sürekli kendisine bilgi getirilmesini emretmiştir. Bu manada 15 Ekim 1902'de Suriye valisi paşanın İngiltere'nin Bozcaada konsolosunu Şam tren istasyonunun da karşıladığı ortaya çıkmış vali padişah tarafından şiddetle azarlanmıştır. Ayrıca Yahudi ve Mısırlı kızlardan İngiliz ajanları Suriye'de yakalanmış ve validen fermanla hesap sorulmuş sonra da konu hakkında ilgisiz kaldığı için hakkında soruşturma başlatılmıştır. Kıymetli dostlar, Mısır, Suriye, Kuveyt, Bahreyn, Irak topraklarını şeytanilerin ele geçirmek için yaptıkları faaliyetleri öğrenmek istiyorsanız Yıldız İstihbarat Teşkilatı hafiyeleri ile düşman devletlerinin ajanları arasında yaşanan muharebeleri de merak ediyorsanız Abdülhamid'in Akıl Oyunları sizleri bekliyor.
Kaynak 1- Abdülhamid'in Valileri/ Klasik Yayıncılık/ s: 179/ Abdülhamit Kırmızı
2- Sultan II. Abdülhamid'in Sürgün Günleri/ Hususi Doktoru Atıf Hüseyin Bey'in Hatıratı/ Pan Yayıncılık/ S :231-337/ M. Metin Hülagü