Dostlar, Amerika -Rusya robot teknolojisi ile uğraşıyor ve bunu da yapay zekaya bağlamayı başardılar. Üstelik dünyayı tehdit eden ölüm makineleri üretiyorlar, savaşçı askerkeri masum insanlığın üzerine sürmeye neredeyse hazırlar. Hal böyleyken üniversitelerimizin bilim merkezlerine dönüştürülmesi gerekmektedir ama bu yetmez. Kafası çalışan, icat yapma heveslisi olan gençlerinde sonuna kadar önünün açılması gerekmektedir. Dahası yüce devletimizin yaptığı her bir silah ya da teknolojik faaliyetin arkasında durmamız gerekmektedir çünkü çağın gereklilikleri bunu emrediyor. Sevgili dostlar, yeri gelmişken söylemek istiyorum ki bizlere neredeyse 100 yıldır yalan bir tarih anlatıldı ve bu yalan tarihin senaryosunu karanlık prenslerden aldıkları maaş ve ödeneklerle yazan sözde fikir adamlarının bilgi kirlilikleri ile zihinlerimiz kirletildi. Öyleki artık çoğu insanın zihni hakikat nedir yalan nedir ayırt edemez oldu. Hakikati anlamanın yolu tefekkür etmek, sorgulamak, her duyduğuna inanmamak ve bol bol okumaktır. Şeytanilerin şanlı ecdadımızla ilgili zihinlerimizi kirletmesinde ki amaç sadece geçmişimize küsmemiz ya da İblisin sistemine hayran olmamız değildir, geçmişi olmayanın geleceği olmaz, şeytaniler bunu çok iyi biliyor ayrıca şanlı ve muhteşem geçmişimizi bilmezsek parlak ve güçlü bir gelecek inşaa edemeyiz çünkü onların yalanlarına inanırsak değil bilim yapmak, keşif üretmek yerimizden kalkmaya bile mecalimiz olmaz. Dostlar bu manada da iblisin uşakları genelde tüm Türk İslam tarihini özellikle de Osmanlı padişahlarını türlü türlü yalan ve iftiralarla karaladılar. Maalesef şanlı ecdadımız her türlü küfür ve hakaretten nasiplerini aldılar. Cahil oldukları, bilim ve keşif üretmedikleri yalanı da en başta atılan iftiralardan olmuştur. Osmanlı padişahlarında var olan bilimi ve teknolojiyi destekleme fikri Sultanımız Abdülhamid Han Hazretlerinde de sonuna kadar bulunmaktaydı. Zat-ı devletleri hüküm sahibi iken "Söz konusu vatansa gerisi tefaarruattır." anlayışı ile hareket etmiş, yeni savaş gemileri almış ya da inşa ettirmiş, Hicaz, Bağdat ve Anadolu Demiryollarını yaptırmış, uçak denilen aracın yeni yeni denenmeye başladığı bir dönemde devletin ANKA sahibi olması için uğraşmış, projelerini çizdirmiş, havadan düşmanı bombalamanın yollarını aramıştır. Ayrıca Almanya'dan Krupp toplarını da almayı ihmal etmemiştir. Avrupa'ya ajanlar göndererek ya da para ile Osmanlı'ya teknoloji transferi için gayret göstermiştir. O zaman hünkar hazretleri teknoloji üretimine ya da transferine gayret gösterirken muhalefet "Bunlara ne gerek var, neden bunlara para harcanıyor?" yaygarasını ve tantanasını yapıyorlardı. Bugün de İHA ve SİHA'lara ya da S-400'lere karşı çıkanlar da "Bunlara ne gerek var, neden bunlara para harcanıyor?" diyorlar ve maalesef tarihten ibret alınmadığı için tekerrür ettiğini de bizlere göstermiş oluyorlar. Kıymetli kardeşlerim, Putin liderliğindeki Ruslar hem elektrikli araba hem de yeni ve son teknoloji ile limuzin yaptılar. Dahası her türlü modern silahı ürettikleri gibi robot teknolojisi üstünde de çalışıyorlar. Bu manada Türkler ve Müslümanlarda bu teknolojinin alasını yapacak akıl, tecrübe, maddi manevi ilim ve kök bulunmaktadır. Bizlere düşen çalışmak, okumak ve kendimizi hakir hor görmemektir. Lakin bizlere sözde saf bir yüz ve masum bir görüntü ile öyle bir tarih anlattılarki kendimizden, köklerimizden ve tarihimiz ile medeniyetimizden utandık. Bu utanç ile de maalesef batı hayranı nesiller yetişti. Rahmetli Prof. Dr. Fuat Sezgin Beyefendi'nin "Tanınmayan Büyük Çağ" kitabını okursak şunu görürüz ki astronomi, coğrafya, denizcilik, geometri, matematik, fizik, kimya, mimari, robot teknolojisi ve büyük yıkıcı savaş aletleri yapmak konularında çağlar boyu zirvedeydik. Geçmiş tarihi, Selçuklu ve Osmanlı'nın klasik dönemlerini bir tarafa bıraksak bile sadece Sultan Abdülhamid Han Hazretlerinin kurduğu sistemi ve yaptığı mücadeleyi takip edebilseydik bugünlerde küresel güç Türkiye olurdu. Çünkü bugünlerde de batı hangi alanlarda güçlü ise sultan, Abdülhamid'in Akıl Oyunları kitabında da detaylarıyla anlatıldığı gibi onların teknik, mekanik ve fen bilimlerinde yaptıkları çalışmaları tershane, mühendishane, fabrika ve laboratuvarlarda Türk ve Müslüman bilgelere, mühendislere, muallimlere talim ettiriyordu. Abdülhamid'in Akıl Oyunları kitabında hünkar hazretlerinin otomobil, elektrik, robot ve denizaltı savaş gemileri yapımları ve daha bir sürü başka kitaplarda anlatılmayan meseleler kaleme alınmıştır. Kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız ki dünyayı, insanlığı ve Âlem-i Islam'ı "Abdülhamid Sistemi" kurtaracaktır. Dostlar lütfen teknolojinin önemini ve gücünü görün, boşvermişlik ile hiç bir yere varamayız. Yazının başında da arz ettiğim üzere gelecekte ayakta kalmak ve dik durmak istiyorsak "teknoloji ve üst akla" sahip olmak için yapılan uğraşlara destek olmamız gerekmektedir vesselam.