Dünya şaşıp kaldı. Batılı gelişmiş ülkelerde koronavirüs salgını aldı yürüdü. Birçok gelişmiş ülkelerinde ölenlerin artışı Avrupa halklarını şok etmiş durumda. Bütün Avrupa ciddi bir travma yaşıyor. Olanları kimse açıklayamıyor. Ancak, Türkiye’de ise durum tam tersi. Bu yazı yazılırken halen toplam hastalık bulaşmış kişi sayısı sadece 18 idi. Ölüm ise, halen yok çok şükür! Ancak, yetkililerin yükselen uyarıları dikkate alarak, yurtdışından ve özellikle umreden dönen vatandaşlarımızı karantinaya alma kararı vererek, derhal girişimde bulunması ile virüs salgınını kontrol altında tutabileceğimiz beklentisi de artıyor. Tam bir başarı ilan etmek için aslında erken olmakla birlikte, genel olarak Türkiye’nin koronavirüs salgını ile başetmede, en azından Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin çok üzerinde performans gösterdiğini söyleyebiliriz.
Salgına karşı başarılı mıyız?
Biliyorum, başarıdan söz edince, kimileri bunu derhal günlük siyasi polemikler ve rekabetin penceresinden değerlendiriyor. Hatta, birkaç gün önce Sağlık Bakanı’nı (ve iktidarı) fırsatçılıkla suçlayarak istifaya davet edildiğini hayretler içerisinde okudum! Ancak, öncelikle Sezar’ın hakkını Sezar’a verelim. Çevremizde bulunan ülkeler ve sürekli ticari, sosyal ve kültürel ilişkilerimizin yoğun olduğu Avrupa’nın tamamı koronavirüs salgınına teslim olduğu koşullarda, ülkemizde halen ‘salgın’ diyemeyeceğimiz seviyede kontrol altında tutulabiliyorsa, bu başarıdır. Sağlık Bakanlığı ve salgını önlemek için çaba gösteren tüm yetkilileri candan kutluyorum.Örngin bugün Umreden dönen 252 kililik kafile,Kayseri'de kontorol altına alındı.Sağlık kotrolünden geçirilen umreciler,KYK ait Hunat Hatun Kız Öğrenci Yurduna yerleştirildiler.Konunun hassiyetini bilen ve çalışmalarını sağlıklı bir şekilde yürüten ilgilleri yürekten kutluyorum.