Yorgunluğumu yüzüme asıp geziyorum "nasılsın?" sorularına karşı.
Gözlerim, mülteci burukluğunda sığınıyor babamın gözlerine.
Nefes alırken hıçkırmam inletse arşı,
İtaatsiz cahilliğimden geçip kulak verebilsem tekrar onun sözlerine.
Yaşamaya devam etmek, kolay olmayacak beynimde birikmiş kanlarla.
Bir ilkmiş böyle veda etmek anılarla.
Örümcek mimarisi bir yapıtın sarmalında,
Yazıyorum tüm pişmanlığı aharlı bir kağıda.
Birkaç kelimelik kalan yaşantımda,
Öğütlenmiş tüm doğrulara,
Bildirilmiş tüm gerçeklere,
Bağlı kalsam yetecek aslında.
Şaşalı bir ölümün kıyısında, Babamdan süregelen mahçuplukla,
Yürüyorum toprağın çağrısına.
Babamın alnındaki izler, dedemden yadigarmış.
Payıma düşen mirasa yaklaşıyorum.
Hazırım oldukça...
karakale ‘m