ÖNCEKİ akşam Kanal Maraş Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaaslan aradı ve söyledikleriyle aklımı karıştırdı.

Sordu Karaaslan; “Büyükşehir, Onikişubat ve Dulkadiroğlu… Bu üç merkezde Belediye Başkanlığı’na kimi aday gösterirler?”

Net bir şekilde, “Üç belediye başkanı da değişmez, aynı isimlerle seçime gidilir…”diye yanıtladım…

Bu kez de “Tezin ne?” diye sordu.

“Çünkü” dedim, “Üç başkanın üçü de işi iyi götürüyorlar ve genel olarak bölgelerinde iyi çalışıyorlar… Büyükşehirde Erkoç, yollar, bulvarlar, görsellikler, keza Onikişubat’ta da Hanefi Mahçiçek, kent modernizesi adına ciddi hizmet yaptı, Dulkadiroğlu’nda Necati Okay, iyi bir kadro kuramasa da boş durmadı…”

Dedikodular, dedikodular…

İş yapılan, icraat olan her belediyede dedikodular olur. Dedikoduyu çıkaranlar adam gibi adamlarsa kapalı kapılar ardında değil, mertçe çıkar iddiasını ispatla ortaya koyar. Aksi takdirde iddiada bulunan kişinin haysiyetinden şüphe ederim.

Karaaslan bu…

Biliyorum, verdiğim bu yanıt yetmez ona…

Deştikçe deşer…

“Başıma polemik işi açma Karaaslan…” desem de nafile bir ikinci sorusuna da yanıt istiyor.

“Varsayalım Büyükşehir’de Başkan Erkoç’a teşekkür edildi. Yerine kim aday olabilir?”

Daha sekiz ay var, soru tehlikeli!

En azından zamanlama olarak tehlikeli.

Derenin altından daha çok sular akacak.

Merhum dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in deyimiyle; “Siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır…”

Ve dahası çok yakın zamanda şu anda milletvekili olan bir “Ahmet Özdemir vakası” var önümüzde…

ORTALIĞI KARIŞTIRMA KARAASLAN, ORTALIĞI KARIŞTIRMA!

TERLEDİM ama Karaaslan’a şu yanıtı verdim: “Sekiz ay sonrası için demiyorum, bu Pazar seçim olacak olsa ve Başkan Erkoç’a da ‘Seni başka bir makamda değerlendireceğiz, teşekkür ederiz’ denilse, herhalde Büyükşehir’e en yakın aday, şu anda Onikişubat Belediye Başkanlığını yürüten Hanefi Mahçiçek olur diye düşünüyorum.”

İşin garibi kırkından sonra gazeteci olan Karaaslan beni terletiyor.

Yazının en başına yani ‘aklımı karıştıran’ bölüme gelince…

Bu muhabbetin en sonunda Karaaslan, “Ede sen Mahir Ünal’ı bu potanın içine neden sokmuyorsun?” dedi ve telefonu kapattı.

Bu kez diyalogdan monoloğa geçtim ve “Olur mu ya, adam şu anda en tepede, gelir mi buraya? diye kendi kendime sordum…

Hazır şeytanın avukatını da gönderdi Karaaslan.

Monolog bu ya…

“Yahu” dedim kendi kendime. “Tayyip Bey bakanların bazılarını belediyelere hazırlamıyor mu, önceden örnekleri yok mu?” diye bir deli düşünce sardı beni…

Allah seni neetmesin emi Karaaslan, ortalığı karıştırmada üstüne yok ha!

YATACAK YERİ YOK:

İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALAMAYANLAR!

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın da sık tekrarladığı Yunus’un, “Yaratanı severim, yaratandan dolayı” sözünün aksine komşu Yunanistan’da çıkan ve onlarca insanın, onlarca hayvanın ölümüne “Oh olsun yunan gâvuruna” diyen, insanlıktan çıkmış mâhlukatların…

YATACAK YERİ ÇOK:

MURAT ÖZBİLİR DİYE BİR ADAM!

KENDİ adına hiçbir karşılık beklemeden Kahramanmaraş’ın tanıtımı hususunda ciddi çalışmalara imza atan ve yaptığı organizasyonlarla Türkiye’nin dört bir yanındaki Maraşlıları biraraya getirerek bir güç haline sokan İzmir Kahramanmaraşlılar Derneği Başkanı Murat Özbilir’in…

 

HAFTANIN ÖNERİSİ:

BİR İYİLİK YAPIN

GELİN “Ben zaten yapıyorum” demeden, ekstra olarak bugün bu yazıyı okuduktan sonra gün içinde hiçbir karşılık beklemeden birisine bir iyilik yapın. Bu illaki maddi değil, örneğin sokaklarımızı temizleyen çöpçülere selam verip, hâlini hatırını sorun veya bir yaşlının elindeki poşeti alın ve onu evine kadar götürün ya da caddede gördüğünüz bir çocuğa bir külah dondurma alıp verin…