Dünya öyle bir yermiş ki, iki meleği bile kendinden geçirirmiş. Zaman öyle bir zamanmış ki nerede, niye, nasıl yaptığını bilmediğin işler dönüp dolaşırmış başında.

Merhaba değerli okurlarım. Bugün size Harut ile Marut dan bahsetmeye çalışacağım.  Hiç duydunuz mu bilmiyorum. Hz. Süleyman döneminde Babil'de yaşayan ve insanlara sihir öğreten iki kişi oldukları konusunda İslâm âlimlerinin çoğunluğu görüş birliğindedir. Hârut ve Mârut'un kimler olduğu konusunda ortaya çıkan ihtilâfın çeşitli nedenleri vardır. Birincisi, bu iki kişinin insan mı, melek mi yoksa şeytan mı olduğu tartışmalı bir yöndür. Bu tam olarak bilinmiyor. Ahmed İbni Hanbel (Müsned) ve İbni Hibban (es-Sahih)'in Ibni Ömer'den rivayet ettiğine göre, Peygamber'imiz (s.a.v) buyuruyor ki:

Adem (A.S.) yeryüzüne indirilince melekler, «Yâ Rabb'i! Oysa biz sana hamdederek daima seni tesbih ve takdis ederken sen yeryüzüne fesat çıkarıp kan döken birini mi yaratacaksın?» derler. Allah 'Ben, sizin bilmediğinizi bilirim' diye buyurunca melekler yine «Ey Rabbimiz, biz sana ademoğlundan daha çok bağlıyız.' derler. Bunun üzerine Allâh 'iki melek getirin, bakalım nasıl davranacaklar» diye buyurur. Melekler «Ey Rabbimiz, Harut ile Marutu seçiyoruz» derler. Allah, ikisine «Yeryüzüne ininiz» diye buyurur. Onlar da inerler. Çiçeklerden biri güzel kadın kılığına sokularak karsılarına çıkarılır, hemen yanına sokularak onunla yatmayı teklif ederler. Kadın onlara «Şirk ifade eden şu cümleyi dilinizden duymadıkça hayır» diye cevap verir. Onlar da «Hayır, bizler hiçbir zaman Allah'a şirk koşmayız» diye karşılık verirler. Bu cevapları üzerine kadın yanlarından ayrılır. Sonra onunla yeniden karsılaşırlar. Yanında bir bebek taşımaktadır. Hârut ile Mârut yine kadından kendilerine teslim olmasını isterler. Kadın «Bu bebeği öldürmedikçe olmaz» diye cevap verir. Onlar da «Hayır, Allah adına yemin ederek söylüyoruz ki, biz hiçbir zaman onu öldüremeyiz» diye cevap verirler. Bunun üzerine kadın yine gözlerden kaybolur. Az sonra elinde bir kadeh içki ile geri döner. Yine ondan kendilerine teslim olmasını isterler. Kadın «Şu kadehteki içkiyi içmedikçe olmaz» der. İçkiyi içerler. Sarhoş olunca hem kadının ırzına geçerler, hem de çocuğu öldürürler. Ayılınca, kadın onlara «Allah'a yemin ederim ki, sarhoş olunca daha önce reddettiğiniz günahların her ikisini de işlediniz» der. Bunun üzerine Allah tarafından ya dünyada ya âhirette yaptıklarının cezasını çekmeyi tercih etmeye çağırılırlar ve dünya cezasını tercih ederler.

Başka bir rivayete göre de, bu iki meleğin Dünya ‘ya sihir ve büyüyü öğrettikleri biliniyor.

Cezalarını da Hindistanda ki bir mağarada ayaklarından asılarak ceza çektikleri hala söylenir. Bu mağaraya taş atıldığı zaman önce demire sonra da yere düştüğü iddia ediliyor. Demir dedikleri şeyde bu iki meleğin asılı olduğu zincir…Kıyamete kadar da orada baş aşağı asılı kalacaklarından bahsediliyor.

Bugünlük bu kadar değerli okuyucularım.

Bana ulaşabileceğiniz adresler

İnstagram: Selma.kahraman.7

Facebook: Selma Kahraman 

 

Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com / Yazar, Selma Kahraman