Yıllarca çok merak ettiğim bir husus oldu, o da şudur: İngiliz monarşisi sembolik olmadığı halde neden Türkiye'de bazı çevreler ısrarla İngiliz monarşinin sembolik olduğunu iddia ettiler? Bunun altında yatan neden sakın Osmanlı İmparatorluğu'nu türlü türlü sinsilikler ve hainlikler ile yıkan İngiliz sömürge imparatorluğunu şirin göstermek olmasın ya da Sultan Hamid Hazretlerine reva görülen muameleyi meşrulaştırmak olmasın? Zaten kraliçenin hizmetkârları olan İngiliz krallığının eski başbakanları verdikleri demeçlerde anlamak isteyenlere açık açık monarşinin sembolik olmadığını her daim söylemektedirler. Misaller vermek gerekirse David Cameron, Tony Blair, John Major televizyon ya da gazetelerde ki söyleşilerinde Kraliçe II. Elizabeth'i ve monarşiyi öve öve bitiremiyorlar, yere göğe koyamıyorlar. Demem o ki dostlar, bilgi çağında sakın ola ki bizleri ahmak yerine koymak isteyenlere müsaade etmeyelim, agâh olalım, uyanık kalalım. Şu an için görünürde dünyanın beş büyük gücünden biri olan gerçekte ise sömürge nizamının itici gücü bulunan İngiltere'nin hükümdarı II. Elizabeth, bir Kenya gezisi sırasında babasının öldüğünü ve yerine de kendisinin geçtiği haberini alır. Bu olay yaşandığında tarihler 6 Şubat 1952’yi göstermektedir. 1953 yılında taç giymesiyle birlikte İngiltere Kraliyet Ailesi’nin lideri, kendisine bağlı ülkelerinde kraliçesi ve hükümdarı olmuştur. O tarihten beri de görevine devam etmekte, sinsi İngiliz siyasetine yön vermektedir. II. Elizabeth, İngiliz Milletler Topluluğu üyesi elli üç ülkeden on altısının kraliçesidir, geri kalanlarının da Topluluk Başkanı ve İngiltere Kilisesi Yüksek Valisi'dir. Kıymetli dostlar, yazıma devam ederken sizlere sürekli tekrar edilen bir masaldan bahsetmek istiyorum. Bazı çevreler kraliçe için ısrarla "İngiltere’de kraliçenin sembolik görevleri yapmaktan öte bir fonksiyonu bulunmamaktadır." demektedirler. Hâlbuki hakikatler tam da bu söylenenin tersini işaret etmektedir. Avam kamarasında çoğunluğu elinde bulunduran partinin genel başkanını ya da parlamentoda bulunan milletvekillerinden herhangi birini başbakan olarak  atamak, devleti ve milleti temsil etmek, silahlı kuvvetlerin başkomutanı unvanı taşımak, Anglikan Kilisesi’nin başı olmak, yasa önerilerini imzalamak, başbakanın önerisi üzerine üst düzey yargıçlar dâhil tüm üst düzey devlet memurlarını ve bakanlarını atamak, iç işleri bakanının talebi doğrultusunda af yetkisini kullanmak İngiliz hükümdarının görev ve yetkileri arasında bulunmaktadır. Kraliçenin mutlak dokunulmazlığı vardır ve kraliçeye karşı hiçbir şekilde dava açılamamaktadır. Kraliçe II. Elizabeth, 21 Nisan 1926 tarihinde Londra’nın Mayfair şehrinde dünyaya gelmiştir. Elizabeth, Prens Albert, York Dükü (VI. George) ve eşi Elizabeth’in (Kraliçe Anne olarak bilinir) en büyük çocuğudur. Amcası VIII. Edward’ın kraliyet ailesinin dışından biriyle aşk yaşaması sebebiyle 1936 yılında Elizabeth’in babası Prens Albert tahtta ikinci sırada yer almış ve kral olarak tahta oturmuştur. Elizabeth evde özel olarak eğitilmiştir. Bu sayede de geleceğin hükümdarı olarak göreve her an hazır hale getirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında yani 1945 yılında savaşın sona ermesine doğru, Elizabeth Bayan Royal Yardımcı Bölgesel Hizmet’e katılmış ve orada şoförlük ve mekanik arızaların giderilmesi gibi görevler de yapmıştır. Savaştan sonra, kamu hizmeti yapma rolüne adım adım ilerlemiştir. 1947 yılında Güney Afrika’ya ilk deniz aşırı yolculuğunu yapmıştır. Kraliçe 1947 yılında Westminster’de ki bir törenle Yunanistan ve Danimarka’nın prensi Philip’le evlenmiştir. Ailenin bazı akrabaları yabancı bağ nedeniyle bu evliliğe karşı çıkmışlardır. Ancak Philip’in Kraliyet Donanması’nda görev yapmasıyla bu durum aşılmıştır. Elizabeth, 1948 yılında ilk çocuğu olan Prens Charles’ı dünyaya getirmiştir. Toplamda dört çocuğu olmuştur; Charles, Anne, Andrew, Edward. İkinci Elizabeth 1952 yılında coşkuyla taç giymiştir. Taç giyme töreni, dünya çapında televizyon kanalları tarafından özel yayın olarak hazırlanmış "insanlık ve monarşi için yeni bir çağın başladığını" belirtmişlerdir. 2012 yılında Londra Olimpiyatlarının açılış töreninde yer almıştır ki bu diplomasi çevrelerince İkinci Elizabeth için büyük bir küresel başarı sayılmıştır. Kraliçe Elizabeth, Devlet Başkanlığı görevini sürdürürken ulusu üzerinde ılımlı bir etki yaratmaya çalışmakta ve Hristiyan dinine bağlı olduğunu söylemektedir ve genellikle dini inançlarından da bahsetmektedir. Bununla birlikte, İngiltere Kilisesi Başkanlığı görevinde, tüm farklı inançların haklarını korumayı da taahhüt ettiğini belirtmiştir. Kıymetli dostlar, İngiltere'nin lideri, sömürgelerin hükümdarıyla ilgili sizlere çok ilginç bilgiler vermek istiyorum. Kraliçe sohbet ettiği birisinden sıkıldığını hizmetkârlarına nasıl anlatıyor biliyor musunuz? Çantasını koluna asarak! İngiliz monarşisinin resmi web sitesine göre İngiltere Kraliçesi 600’den fazla vakfın ve kuruluşun en önemli destekçisidir. Kraliçenin en önem verdiği işlerinden biri de yaptığı girişimlerle bu kurumların gönüllü sayısını arttırmaktır. Çoğu insan için büyükannesinin ya da büyükbabasının son teknoloji sistemleri ile iç içe olması neredeyse imkânsızdır. Ancak kraliçe için durum böyle değil. İlk e-mailini bir askeri üssü ziyareti sırasında 1976’da yollamış olan kraliçe, 1997 yılında da kendi resmi internet sitesini kurmuştur. Ayrıca 2007’de Youtube’da resmi bir kanal oluşturan kraliçe, ilk tweetini de 2014’te atmıştır. Kraliçenin servetine ise her yıl 56 milyon dolar daha ekleniyor. Hollanda Kraliyet Ailesi 2. sırada gelirken, İspanya Kraliyet Ailesi’nin yıllık kazancı ise yaklaşık 11 milyon dolar olarak biliniyor. Sonuçta Kraliçe II. Elizabeth, Birleşik Krallığın en zenginleri listesinin zirvesinde yer alıyor. Kraliçe için sembolik diyenlerin yüzü kızarır mı bilmem ama sizlere bu konuda söylemek istediğim çok önemli bir detay daha bulunmaktadır. Her şeyden önce İngiliz Hükümeti’nin hükümet programını başbakan değil, kraliçe Lordlar Kamarası’nda bizzat kendisi okumaktadır. Kraliçe, Lordlar Kamarası’nda ki yerini aldıktan sonra, Black Rod adlı temsilcisini vekilleri çağırması için Avam Kamarası'na yollar. Black Rod Avam Kamarası'nın kapısını elindeki asa ile vurduktan ve kraliçenin talebini "nazik" bir şekilde aktardıktan sonra içeri alınır. Black Rod, kraliçenin buyruğunu vekillere ilettikten sonra onu dinlemek için Lordlar Kamarası'na doğru yürümeye başlar. Bu tören her yasama yılının başında tekrarlanmaktadır. Birçok gözlemciye göre, Kraliçe II. Elizabeth hükümdar olarak rolüne çok sadıktır. Kraliçe hakkındaki en önemli biyografilerden birinin yazarı tarihçi Ben Pimlott, kitap çıktıktan sonra saraya yemeğe davet edilmiş ve II. Elizabeth ile birlikte sofraya oturmuş, yazdığı kitabın ödülünü almıştır. Yani kıymetli dostlar, demek istediğim şudur ki kraliçe kendisini öven ve İngiliz siyasetinin zirveye oturması için çalışanları hükümdarları olarak ihsanlarından mahrum etmemektedir. 2. Dünya Savaşı'nda İngiltere'nin imparatoriçesi olarak ülkesine liderlik etmiş, ekonomik buhran dönemlerinde dahi İngiltere'nin tekrar ayağa kalkması için var gücüyle çalışmıştır. İngiliz hükümetlerini elinde kukla gibi oynatan kraliçenin yetkilerine baktığımızda kraliçenin sembolik değil muktedir bir hükümdar olduğu görülmektedir. Üstelik de kıymetli dostlar monarşiye sembolik diyenlere inat Anayasal monarşide hala kraliyet imtiyazlarının yer almasının sebebi ise ülkedeki demokrasiyi korumak olarak İngiliz siyasetçileri tarafından anlatılmaktadır ve herhangi birinin demokrasiyi kolayca gasp etmesini kraliçe tarafından önlediğini de söylemektedirler. Kraliçe siyasi yetkilerini bizzat kullanılmaktadır. Bu yetkiler genel seçimlerde, kriz anlarında veya ihtiyaç halinde amaca uygunluk doğrultusunda kullanılmaktadır. Parlamentoyu Tatil Etmek veya Toplantıya Çağırmak: Kraliçe parlamentoyu askıya alma ve tekrar göreve çağırma yetkisine sahiptir. Parlamentonun tatil edilmesi genellikle parlamento döneminin sonunda, parlamentonun göreve çağırılması ise Kraliçe’nin hazır bulunduğu parlamento açılışından hemen sonra yapılır. 

Kraliyet Onayı: Parlamentodan gelen kanun tekliflerini onaylamak kraliçenin hem hakkı hem de sorumluluğudur. Kraliçe önüne gelen kanun teklifini reddedebilir. Kraliçe, kanun hükmünde kararname çıkarabilir, bu yetkisi kraliyet imtiyazlarından gelir. 

Bakanları Atama veya Görevden Alma: Kraliçe bakanları hem atama hem de görevden alma konusunda yetkilidir.

Başbakanı Atama: Genel seçimden sonra yahut istifadan sonra ya da kriz anlarında başbakanı atamakta veya azletmekte yetkili olan tek kişi de kraliçedir. Genel seçimlerde hangi adayın Avam Kamarası’ndan daha çok destek alabileceğini de o belirler. İstifa halinde ise kraliçe istifa eden başbakanın yerine uygun bulduğu kişiyi de göreve getirmektedir.

Savaş İlan Etme: Uygulamada her ne kadar başbakan ve parlamento tarafından yapılsa da kraliçenin diğer uluslara karşı savaş ilan etme yetkisi vardır ve bu konuda ki tek yetkili mercidir.

Yargı Bağışıklığı: İngiliz hukukunda kraliçenin hukuka üstünlüğü vardır, kraliçe yargılanamaz ve özel hukukla da bağlı değildir.

Kraliçenin silahlı kuvvetler üzerindeki gücü genelde generallerin ve parlamentonun tavsiyesi üzerine kullanılır ancak bazı fonksiyonlar yalnız kraliçenin kontrolündedir.

Başkomutan: Kraliçe, silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır ve tüm askerler orduya katılırken kraliçeye sadakat yemini eder; onlar, majestelerinin silahlı kuvvetleridirler.

Subayları Görevlendirme: Kraliçenin gücü silahlı kuvvetlere subayları görevlendirmeyi ve ayrıca görevi kaldırmayı kapsar.

Silahlı Kuvvetlerin Dağıtımı: Silahlı Kuvvetleri düzenleme ve dağıtma kraliçeye ait ayrıcalıklardan, kraliçe silahlı kuvvetlerinin nasıl kullanılacağını da denetler. İngiliz hükümdarının esas imtiyazlı güçlerinden biri de, kişisel olarak istediği kişilere onur nişanı vermektir. Tüm nişanlar kraliçe tarafından verilir. Kraliçe şövalye nişanının ve asiller sınıfının vb. belirlenmesinde de son sözü söyler.

Asiller Sınıfı Oluşturma: Kraliçe sıradan bir kişiyi asilzade ilan edebilir. Bu, yaşam boyu veya nesillerce sürebilir. 

Onur Nişanının Kaynağı: Bu, kraliçenin şövalyelik nişanı oluşturmaya ve herhangi bir vatandaşa nişan vermeye lütfetmesine dair imtiyazlı bir gücüdür.

Pasaportları Kontrol Etme: Pasaportu çıkarma ve geri alma kraliçenin imtiyazlı güçlerindendir. Bu güç bakanlarca kraliçe adına sık sık kullanılır. Tüm İngiliz pasaportları kraliçenin adına verilir. İngiltere'nin hükümdarı kendisine bağlı sömürgelerin de gücüyle yani oralardan gelen altın, petrol ve değerli metaller sayesinde dünyanın beşinci süper gücünün efendisidir. Yazının burasında rahmetli yazar Sayın Aytunç Altındal'ın Türkiye hakkında ki bir sözü aklıma geldi "Türkiye, Osmanlı zamanında ki eski topraklarının şu anki sahipleriyle birlik ve topluluk kurup başına geçebilir ve bu sayede de BM'de 6. daimi üye olur." demiştir. Rahmetli yazar beyefendi aslında bize bir hedef ve ufuk çizmiştir o da şudur: "İttihad-ı İslam’ı kur, başına geç ve İngiltere'nin, Amerika'nın rakibi ol, onların uykularını kaçır." vesselam.

YanıtlaYönlendir