Ya tersi olsaydı. Puan farkıyla kazanan hayırcılar olsaydı. Neler olurdu acaba hiç düşündünüz mü?

Öncelikle dünya medyası bayram ederdi. Büyük ihtimalle başlıkları “diktatörün sonu” türünden olurdu. FETÖ, PKK, DEAŞ gibi örgütlere özgüven gelir, var güçleriyle yeniden ayağa kalkmaya çalışırlardı. Eski sistemin bütün borazanları ötmeye başlar, ortalık zafer çığlıklarıyla dolar taşardı. Çok bilmiş yorumcular; ağızlarını doldurarak halka hakaret ederler, darbeden dolayı içeri alınanlarla ilgili kurtarma faaliyetlerine başlarlardı. Reis’in istenmediğini, uyguladığı bütün politikaların gözden geçirilmesi gerektiğini, dolayısıyla Suriyelilerin Suriye’ye gönderilmesinin ve Fırat Kalkanı Harekatı için yola çıkan askerlerin tekrar dönmesinin önemli olduğunu işlerlerdi.

Evetciler ise süt dökmüş kediye dönerler, çok büyük hayal kırıklığı yaşamanın verdiği psikolojiyle savaş kaybetmiş ordu gibi dağılırlardı.

Olan oldu, ortaya ümit vadeden bir tablo çıktı. Ancak bu tablo, yaşananları görmezden gelmek anlamında olmamalı.

Helal olsun adamlara, aslanlar gibi çalışmışlar. Sadece kendi kitlelerinde değil, AKPARTİ'nin, MHP' nin ve BBP' nin içinde de çalışmışlar. Ellerinden geleni değil, fazlasını yapmışlar. Çünkü sistem onlar için oksijendi. Sistemin değişmesi, havasız ve susuz kalmaları demekti. Dolayısıyla hayatta kalma mücadelesi verdiler. Hayırcılar; kokuşmuş sistemin devamı için uğraşırken hemen yanıbaşlarında yer alan PKK, DEAŞ, FETÖ gibi terör örgütleri de Reis'i yıkmak, ülkeyi kaosa sürüklemek için çalıştı. Bu arada ezeli ve ebedi düşmanlar olan haçlı ülkeleri de açıkça tavır sergilemeye, uyuyan hücreleri harekete geçirmeye çalıştılar. Yenikapı'ya tabanın baskısıyla çıkanlar, o ruha sahip olmadıklarını, her zaman kontrollü hareket ettiklerini belli ettiler.

Toplumu yanıltan biraz da evetcilerin coşkusu oldu. Evetciler, 15 Temmuz ruhundan dolayı, konuyu kurtuluş ve diriliş olarak ele alıyor, sonucun başarılı olacağına kesin gözüyle bakıyorlardı. Canını ortaya koyan insanların oy vereceklerinden hiç şüpheleri yoktu. Karşının nabzını ölçmeye, tekrar tekrar yoklama yapmaya ihtiyaç duymuyorlardı. Çevremde kim varsa, % 60' ların üzerinde tahminde bulunuyorlardı. Toplumu takip eden bizler, durumu hissediyorduk ve oranı biraz aşağıdan vermeye çalışıyorduk ama bu da cılız kalıyordu.

Dolayısıyla kimse birbirini suçlamasın ve kısır çekişmelere girmesin. Hele ortaklarına dil uzatma gafletine kesinlikle düşmesin. Bir gerçeği daha unutmamak lazım. Her zaman olduğu gibi, gelir seviyesinin yükseldiği, lüks yaşamların başladığı, iktidardan en çok faydalanan yerlerde durum farklıydı. Ancak bu durum; hayır'ın çok çıktığı yerlere hizmetin gitmemesi gibi bir hataya asla ve asla düşürmemeli.

Vesselam, halk, demokratik hakkını kullandı ve sandığa gitti. Kazasız belasız bir referandum yaşandı. Ortaya da çok güzel bir tablo çıktı. Hem hayırcıların gazı alındı, hem de evetcilerin zafer sarhoşu olmalarına müsade edilmedi.

15 Temmuz bahanesiyle fetöcülerin kökü kurutulmaya çalışıldığı gibi bu bahaneyle de teşkilatlar temizlenebilir. Böylece, her parti kendi içinde özeleştiri yaparak çürük elmaları bir kenara koyar ve 2019 seçimlerine güçlü kadrolar hazırlar. Çünkü bundan sonra adaylar sadece lafla oy toplayamayacaklar. Artık sistem değişti. Önemli olan da buydu. Bu değişikliğin alt yapısının hazırlanması için meclisin yoğun bir çalışma temposuna girmesi gerekiyor. Rabbim hayırlı etsin. Yazımı konuyu özetleyen bir şiirimle bitirmek istiyorum.

SANDIK

Yıllar var ki, oy verilince görev tamam sandık,
Vesayetci sistemin, umurunda mıydı sandık?
Alavere, dalavere; Mehmetcikler darbeye,
Şebekeler dünden hazır, paracıklar keseye.

Asra yakın, taşıdı millet, etmedi şikayet,
Ne var ki, bir ileri, iki geri, hep hezimet.
O gece, bıçak kemiğe dayandı, bitti sabır,
Halk yönetime el koydu, başladı yeni asır.

Hasret kaldı hürriyete, memleketim insanı,
Şerefsiz uşak, doldurduğun yetmez mi kasanı.
Din, iman tanımadın, ihanete alet ettin,
Mevla'nın hesabını, kalbinin pasıyla ittin.

M.Ali (15 Nisan 2017)

Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com / Yazar, Mehmet Ali Öztürk