27 02 2011’de soğuk bir şubat ay’ında bütün İslam coğrafyasını, ırkçı emperyalizme, siyoniznme faşizme karşı savunan, mağdur ve mazlumların yanında yer alan Cennet Mekân Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN’IN ebediyete irtihalini, başta Ülkemiz olmak üzere yurt dışında ve bütün İslam âleminde her yıl anma programları yapıldığı gibi, bu yılda YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE Temasıyla Siyasi Partiler, Elçiler, Yurt dışı ve Sivil toplum ve Belediye Başkanlarının katılımlarıyla, içten ve samimi konuşmaları ile duygu dolu bir anma programı yapıldı. Herkesi yine bir araya getirdin. Mekânın Cennet makamın Ali olsun.
O sadece kendisini yandaşlarını, avenesini değil, YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE, YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE VE YENİBİR DÜNYA’NIN kurulması için çaba sarf etmeye devam etmekteydi. Bu hedefi yakalamak için madden ve manen güçlü olması gerekiyordu. İnsanlığın huzuru için Yeni bir Adil düzenin kurulması için çaba sarf etti.
YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE’NİN kurulması için; kutuplaşmanın, yolsuzluğun, rüşvetin, adam kayırmanın olmadığı, yetim malının yenmediği, fakir fukaranın hakkının korunduğu bir Türkiye, İşçinin, memurun, emeklinin, asgari ücretlinin yüzünün güldüğü müreffeh bir Türkiye, İthal eden değil ihraç eden, Tarım ve Hayvancılık ve Sanayide büyük hamleler yapıp ihraç eden bir Türkiye için çalıştı. Bütün engellemelere rağmen yaşam boyunca mücadele etti. Bunlar gerçekleştiğinde YENİDEN BÜYÜK TÜRKİYE en kısa zamanda kurulacak ve YENİ BİR DÜNYA’NIN kurulmasına yön vererek, sadece İslam Ülkeleri değil bütün İnsanlık rahat edecektir ve insanca yaşayacaktır. Rahmetli Erbakan’ı yakından tanımak için Birkaç yaptığı hizmetleri arz etmeye çalışacağım.
Milli Görüş hareketinin kurucusu, maddi ve manevi kalkınmaya yön veren seçkin bir Dünya Lideriydi.
Güçlü olmak için İslam Âleminin birlik ve beraberlik içinde olmalı ve kendi meselelerini kendileri çözmelidirler. Bu birlikteliği resmileştirmek için “Ekonomik, Sosyal, Siyasi ve Askeri alanda İşbirliği Teşkilatı D-8’i kurdu”. (Ortak para birimi olarakta DİNAR). AB’nin kurulma amacının Hıristiyan birliği olduğunu zaman zaman gündeme getirmekte iken bu hususta ısrarcı olmamızın nedenini anlamak mümkün değil.
Dört sefer partisi kapatılmış ve karamsarlığa kapılmamış ve Teşkilatlara hitaben; “Bütün kesime kök salmış Milli Görüş Hareketinin kapatılması dünya üzerinde bir nokta kadar ehemmiyeti yoktur” Beşincisi Saadet Partisi, “dim dik ayakta mücadelesini sürdürmektedir”. Derlerdi.
Siyonizm’le mücadeleyi en önde tutmuştur. Filistin davası konusunda çok hassastı. Her türlü olumsuzluğa karşı Konya’da bir Kudüs mitingi yapıldı. Ne yazık ki 12 Eylül Askeri darbesine gerekçe sayıldı.
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı yapılarak Kıbrıs alındı. Bundan dolayı kendisine Mücahit Erbakan olarak isimlendirildi.
Ağır sanayinin kurulması olmazsa olmazlar arasında yer aldı. Kısa zamanda çok yeni tesisi ve fabrikalar açıldı. 13 Şeker Fabrikası, 27 Et Kombinesi, 7 Demir Çelik Fabrikası, 12 Gübre Fabrikası, 6 kâğıt Fabrikası, , 28 Sümerbank, 6 kâğıt Fabrikası, 32 Ağır Makine, 13 TÜMOSAN, 1 TÜSAŞ, 1 TANK, 1 TESTAŞ, ROKET VE GEMİ Fabrikaları.
Pof. Dr. Emre BAĞCE; Rahmetliği bütün yönleri ile anlatmış ve bilhassa D-8 üzerinde çok durmuş “1996 yılında Türkiye’nin daveti ile Mısır, İran, Nijerya, Pakistan, Bangladeş, Endonezya ve Malezya’nın katılımlarıyla önde gelen İslam Ülkeleri arasında bilim, kültür, teknoloji, ekonomi vebenzeri alanlarda yol gösterici bir yapı olarak kurulmuştur. D-8’in bayrağında yer alan 6 yıldız 1-Savaş değil Barış, 2-Çatışma değil Diyalog, 3-Çifte Standart değil Adalet, 4-Üstünlük değil Eşitlik, 5-Sömürü değil İşbirliği, 6-Baskı ve Tahakküm değil, İnsan hakları ve Demokrasi bu ilkeleri dünya için istediği aşikârdır. Emperyalist güçlerin çıkarlarına ters düşmektedir. Türkiye D-8 Ülkeleri arasında işbirliğinin güçlendirilmesi için çaba gösterilmelidir”. Özet olarak ifade etmiştir.
28 ŞUBAT POSTMODERN DARBE
Buna rağmen 24 yıl önce, inananlara karşı (görülüyor ki; hırsızlar yolsuzlar ve ihanet çeteleri göz ardı edilerek memlekete hizmet edenlere, Milli Görüşe, Erbakan’a karşı) Postmodern Askeri bir darbe yapıldı. 28 Şubatla ilgili bütün boyutlarıyla hesaplanılması hukuki bir zaruriyettir. Çünkü dünyanın gözleri önünde yaşanan ve insanlık onurunu ayaklar altına alan bu utanç verici durumu maalesef bir kısım sivil toplum örgütleri ve Medya sessiz kalmış, hatta bu sürecin taşeronluğunu yapmıştır. 28 şubat bütün bağlantılarıyla açığa çıkarılmalıdır.
Muhterem Hocam yokluğunu Milletçe hatta dünyaca çekiyoruz. Mekânın Cennet makamın Ali olsun. Âmin.
AHMET EMİROĞLU
27 Şubat 2021