Muhterem okuyucular, öyle bir zaman içerisinde yaşıyoruz ki, nereden ne olacağını kestirmememiz mümkün değil. Bu karamsarlık ve ümitsizlik Milletimizin İstikbaline ait heyecan ve umutlarınıda hızla yok etmektedir.

En son Gaziantep’teki Canlı Bomba saldırısı, terörün ne kadar acımasız ve gaddarlaştığını üzülerek yaşadık. Bu hain saldırıda 59 vatandaşımız hayatını kaybetti. İnsan olarak böyle bir vahşeti maalesef yaşadık. Bu saldırıyı nefretle kınıyor, hayatını kaybedenlere Allahtan Rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.

Maalesef Küresel yerel şer güçleri Yurdumuzun her tarafını çepe çevre kuşatmış durumda.

DHKP-C Karadeniz İllerimizi tahrik etmeye çalışmaktadırlar (Ordu, Giresun, Trabzon gibi)

PKK ise; Diyarbakır, Hakkâri, Şırnak v e Cizre’de faaliyetlerini sürdürmektedirler.

IŞİD İse Hatay ve Gaziantep’te eylemlerini sürdürüyor.

15 Temmuz başarılmayan İç Savaş Eylemi, Elazığ ve Gaziantep’i hedef alan saldırılar dikkate alındığında Türkiye’de bir İç Savaş zeminini oluşturmaya çalışılıyor.  Dolaysıyla bu eylemler 15 Temmuzun devamı mahiyetindedir.

Bu terör örgütleri sadece KUKLADIR. Kuklacının asıl hedefi ise Türkiye’dir. Küresel Emperyalizmin asıl amacı Büyük Ortadoğu Projesini (BOP) adım adım hayata geçirilmesisir.

Türkiye’yi, Irak, Libya, Suriye haline getirmek için çaba sarf edilmektedirler. Eğer Türkiye bu oyunu bozdu ise Milletimizin basiret ve Ferasetinin ve aklı Selimin bir neticesidir. Aziz Milletimiz omuz omuza, el ele vererek bu badireleri atlatacak dır.

Boş ve rutin ifadelerle Türkiye’nin gücünü test etmeye kimse kalkışmasın. Suçu sadece Üst Akla Dış Güçlere, Karanlık Mihraklara  yıkarak işin içinden sıyrılamayız. Devletin en Stratejik kurumları, tarihin en sıkıntılı dönemlerini yaşıyor.

Ne yazık ki, bu gün karşımızda Emniyetiyle, Adliyesiyle, Üniversitesiyle ve Hariciyesiyle yaralı bir Devletimiz var. Çevremiz ateş çemberi yangın giderek büyümektedir.

Şanlı Ordumuzun her zamankinden daha fazla güce ve dirence sahip olması gerekirken, Ergenekon ve Balyoz gibi kumpaslarla olabildiğince yıpratılmıştır. Bu süreç kendi kendine oluştuğuna inanmıyorum. Olsa olsa Büyük İsrail’in kurulmasına zemin oluşturulma çabalarıdır.

Ne yaptığımızı bilmemiz ve tehlikenin nerden geldiğini anlamamız için tutarlı bir istihbarata ihtiyacımız var. “1974 Kıbrıs Barış Harekâtında, Yunanistan Meclisinde konuşulanları 5’ içerisinde alıyorduk. O nedenle Yunan Uçakları Rodos Adasından beriye geçemediler”. Savaşın kazanılmasında İstihbarat olmazsa olmazımızdır. Sonra istihbarat, herkesin dilinde herkes ahkâm kesiyor. Bu oldukça yanlış.

Türkiye yolgeçen hanı gibi her türlü insan çeşitli kisvelerle girip çıkıyor. Diplomatik hiyerarşide yok olmuş durumda. ABD den biri geliyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Dışişleri Bakanını vs. ziyaret edip gidiyor. Yoksa Kuklacı dediğimiz büyük bir planın parçasımı.

ABD Başkan yardımcısı Joe Bidenin Türkiye’yi ziyareti anlamlıdır. Görüşmenin ana konusu Gülenin iadesi ve Paralel yapının bertaraf edilmesi konusunda Hükümetin yanındayız.

En ağır bir şekilde cezalandırılması hususunda da Hükümeti destekliyoruz. Ancak FETÖ ne kadar tehlikeli ise NATO yapılanması’da o kadar tehlikelidir. Amerikan üstlerinin ne kadar tehlikeli olduğu ortaya çıkmıştır.

15 Temmuz kalkışmasında da İncirlik Üssünün oynadığı rol ortadadır. Kamu oyuna açıklanmadı ama, İnşallah Joe Bidenle görüşmede aynı hassasiyeti incirlik Üssü içinde gösterilmiştir. ABD eliyle, PKK, PYD’ye gönderilen silahlar ‘da gündeme getirilmiştir.

Gülenin iadesi için 85 koli belge gönderilmişti. İncirliğin karanlık faaliyetleri için ise 185 koli belge ortaya çıkar. PKK ve PYD ‘ye verilen silahların belgeleri çuvallara sığmaz. Dolaysıyla kukla ile mücadeleyle zaman kaybetmemeliyiz. Kuklacı asla unutulmamalıdır.

Terörün yavruları ile uğraşırken, Ağababaları ile Finansörleri ile anlaşma yapmak hiçbir mantık kuralı ile izah edilemez. İsrail bir terör devletidir. Buna rağmen,İsrail’le anlaşma yapılmış  TBMM tarafından onaylanmıştır..

İsrail bu anlaşmayı Gazze’yi bombalayarak kutlamıştır. Bu anlaşma başta şehit aileleri olmak üzere bütün Milletimizi derinden yaralamıştır. İnşallah Beş Tepeden geri döner.

Sayın Cumhurbaşkanımız her fırsatta israili bir terör devleti olarak nitelemektedir. Şöyle demektedir. “Ben görevde olduğum müddetçe İsrail’le normalleşme mümkün değildir” ifadelerini kullanmıştır. Dolaysıyla bu anlaşmayı onaylamayacağı inancındayım.

Artık Türkiye pansuman tedbirlerle idare edilemez. Dolaysıyla Türkiye kaostan çıkmak için kararlı adımlar atmak zorundadır.

Milli Görüşçüler olarak Teröre karşı mücadelede, terör yoluyla Türkiye’ye verilen mesajı yırtıp atma konusunda tüm desteğimizle Hükümetin yanındayız.

15 Temmuzda göğsünü siper eden, mehterle FIRAT KALKAN hareketine Mehteran eşliğinde katılan Şanlı Ordumuzun yıpratılmasına müsaade edilmemelidir.

Ancak, olayları ve gerekçeleri iyi teşhis etmek gerekir. Teşhis edilmez ise tedavi edilmesi şansa kalır. Hâlbuki Devlet yönetiminde şansa yer olmamalıdır.

İç Politikada, Dış Politikada yeni bir görüş oluşturulup, kalıcı bir değişikliğe ihtiyaç olduğu ortadadır.

Devlet yapılanmasında süratle reorganizasyona gidilmelidir. Stratejik noktalara gerçek Vatanperver kimseler getirilmeli, kırk kılığa giren kimselere fırsat verilmemelidir.

Türkiye, Askeriyle, Emniyet Güçleriyle, Milli Eğitimiyle, İstihbaratı, ekonomisi ve Sanayisiyle köklü bir inşa sürecine girilmelidir. Bu konularda Milli Görüşçüler olarak Hükümete gerekli desteği vermeye hazırız.

Şunu da hatırlatmak gerektiğine inanıyorum.  Asıl olan Kuklacının deşifre edilmesidir. Yoksa Kukla bu gün İŞİD, yarın ise PYD veya başka birisi olur.

Terör saldırıla nedeni ile hayatlarını kaybeden aziz Şehitlerimize Allahtan Rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum.

 

Maraş Pusula Haber www.maraspusula.com / Ahmet Emiroğlu