2000 yılından sonra BOP projesi başladı.
Bu projenin gerçekleşmesi için ilk adımda 4 devletin parçalanması gerekiyordu
Afganistan, İran, Irak ve Suriye
Afganistan ve İrak etkisiz hale geldi.
Fakat bu proje ABD ye çok pahalıya mal oldu.
ABD ekonomisi sarsıldı.
Savaşarak yol almanın zorluğunu gördüler.
BOP 2006 da rafa kalktı.
Adına asimetrik veya proxy savaşları denilen yeni bir proje uygulamaya sokuldu.
Devletler kendi ordularını savaştırmak yerine Ortadoğu’da faaliyet gösteren örgütleri kullanıp onları kendi hedefleri doğrultusunda savaştırmaya karar verdiler.
Bu arada DAİŞ kuruldu.
Yeni savaşın en büyük aktörü oldu.
sistem çok pratik ve pragmatik idi.
Kendileri Müslümanlarla savaşıp zayiat verip maliyet ödeyeceklerine Müslümanları birbiri ile savaştırıyorlardı.
Nihai hedef bölgeyi etnik veya mezhep bağlamında minimize etmekti.
Suriye savaşı onlara çık uygun bir fırsat verdi.
Zira buradaki savaş şii sünni fay hattını harekete geçirmek açısından çok elverişli idi.
bu yüzden burada savaşın uzamasını istediler.
İstedikleri oldu. Bundan 10 sene evvel canımız pahasına koruduğumuz İran artık düşmanımızdı.
Herkes oyunun bir parçası oldu.
İran nükleer ambargodan kurtulup önü açılınca bunu kendisine altın tepside sunulmuş bir fırsat zannetti.
Halbuki amaç Sünni -Şii gerilimini tırmandırmaktı.
Zaten temel felsefesi takiyye olan İran ikiyüzlü bir siyasetle batının bu kirli tezgâhının bir numaralı aktörü oldu.
Bölge dizayn edilirken Türkiye bu işten uzak dursun diye PKK ve DAİŞ başına musallat edildi.
Buraya kadar herşey hesap edildiği gibiydi ama.
İslam dünyasında ancak %20 civarında bir ağılığa sahip olan Şİİliğin yıkılması İslam düntasında Sünni birlikteliğin kurulmasına yol açabilirdi.
Buna karşı da iki formül devreye sokuldu.
ılımlı İslam (malum cemaat) projesi ile İslamı nötralize etmek.
Selefi vahhabi Mezhep düşmanları akımları güçlendirerek Ehli Sünnetin omurgasını kırmak.
Şu an her şey ortada. Henüz kimin kazandığı belli değil.
Batı uzun vadeli planlar yapar ama çoğu zaman işler bir yerde sarpa sarar.
BOP projesi öyle oldu.
Bu da olmayacak.
Çünkü onlar bu işlerin planlamasına başladığında zayıf bir Türkiye vardı.
Türkiye bütün denklemleri bozdu.
Eğer muhtemel bir çatışmada Rusya ve Çin İran'a destek verirse Nato mecburen Sünni cenahı destekleyecek.
Bu gelişmelerin sonunda ya paramparça olmuş bir İslam dünyası göreceğiz.
Ya da mevcut parçaları da birleştirip dünyada üçüncü bir güç olarak sahne alacak İslam dünyası göreceğiz.
Her iki durumda da İran problem ve bu problemin halledilmesi şart.
İran bölünürse şayet Güney Azerbaycan bölgesinde yaşayan ve tahminen 25 ila 40 milyon nüfusa sahip olan Türkmenler üzerinden Asya Türk dünyası ile birleşme imkânı doğacak.
İslam birliği veya Türk birliği Rusya'yı ve Çin'i dengede tutacağı için Batının çok soğuk baktığı bir konu da olmayabilir.
Yeter ki çıkarlar örtüşsün.
Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com / Şevki Karabekiroğlu