Atmosferde bulunan karbondioksit, su buharı, metan, ozon gibi sera etkisi oluşturan gazların miktarının artması sonucu, yer kabuğu ve denizlerin ortalama sıcaklığında artışa neden olmasına küresel ısınma denir. Sera etkisi ise yer kürenin ve atmosferin ısı dengesinin korunmasında rol alan doğal bir olaydır.
Atmosferin stratosfer katmanında bulunan gazlar ve su buharı; güneşten gelen zararlı ışınları ve ısının bir kısmını yansıtarak uzaya gönderir. Bu katmandan geçen ışınlar yer kabuğunu ısıtır, ısınan hava yükselerek stratosfer tabakası tarafından tutularak atmosferde kalır.
Sera gazlarının bu etkisi, Güneş’ten gelen ışınların Dünya’da gündüz aşırı ısı artışını, gece ise aşırı ısı düşüşünü engelleyerek yaşamın devamını sağlamaktadır. Atmosferde sera etkisine neden olan gazlar; %36-70 Su buharı, %9-26 Karbon dioksit, %4-9 Metan ve %3-7 ile Ozon’ dur.
Petrol, kömür, doğal gaz gibi fosil yakıtların yanması sonucu, atmosfere karbondioksit, metan ve azot oksitleri gibi zehirli gazlar yayılır. Bu gazlar atmosferdeki sera gazlarının artmasına neden olur. Bu şekilde zarar gören doğal sistem; güneşten gelen ışınlarının yeryüzüne geçişini artırmakta, atmosfere giren ışınların tekrar çıkışını da engellemektedir. Dolayısıyla sera etkisinin artışı, yeryüzünün ortalama sıcaklığını artırarak Küresel Isınma’ ya neden olmaktadır.
Son yıllarda fosil yakıtların yakılması, ormansızlaşma, hızlı nüfus artışı ve toplumların tüketim miktarındaki artış atmosferde sera gazlarının miktarında artış göstermiştir. 1860 yılından beri tutulan kayıtlar, Dünya sıcaklık ortalamaların da 0,4º ile 0,8º C derece artış olduğunu göstermektedir. Yapılan bilimsel araştırmalara göre, önümüzde ki yüzyıl içerisinde ortalama sıcaklık artışının 1,8º ile 5,8º C olacağı tahmin edilmektedir. Su 0º C de donar, Dünya sıcaklık ortalamasının 0,1º C arttığı düşünülürse, bu küçük artışının bile buz kütlelerinin erimesine sebep olacağı görülmektedir.
Küresel ısınmanın sonucu olarak; etkileri en yüksek zirvelerden okyanusların en derin noktalarına kadar Dünyayı olumsuz yönde etkilemektedir.
Buzullar erimekte, deniz suyu seviyesi artmakta kıyılarda toprak kayıpları oluşmaktadır. Dünyanın bazı bölgelerinde; seller, kasırgalar ve taşkınlar artmaktadır. Uzun süreli şiddetli kuraklıklar ve çölleşme artmaktadır. İklimler değişmekte yani; kış ayları sıcaklıkları artmakta, bahar erken gelmekte, sonbahar geç gelmekte buna bağlı olarak hayvanların göç dönemleri değişmektedir. Bitki ve hayvan türlerinde azalma görülmektedir. Bilim adamları küresel ısınmanın insan sağlığını da doğrudan etkilediğini düşünmektedirler.
Dünyanın düzenini olumsuz etkileyecek bu etkiler düşünülürse, Küresel Isınmanın etkilerini azaltmak amaçlı önlemlerden başlıca şunlardır.
Fosil yakıt tüketimi azaltılmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçilmelidir. Boş araziler ağaçlandırılmalıdır. Orman yangınları kontrol edilmelidir. Enerji ve Su Tasarrufu politikaları geliştirilmelidir. Sera gazlarının azaltacak önlemler alınmalı ve denetimleri artırılmalıdır.
Çağımızda tabiat ve insanoğlu küresel ısınma gerçeği ile karşı karşıya kalmaktadır. Süreç başlamıştır. Bundan sonra yapılması gereken insanoğlunun bu süreci gerekli önlemleri alarak yavaşlatmak olmalıdır. Bu küresel sorunun ülkeler bazında değerlendirilmesi, devletlerin üstlerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Bizlerin de bireyler olarak bu konuda üstümüze düşen görevleri yerine getirmemiz, gelecek nesillere ve doğaya karşı sorumluluğumuzdur.
Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.