Eskiden Türkiye vesayet sarayından yönetilirdi.
Bu sarayda Ulusalcı Kemalist (Ergenekon) taifesi otururdu. Ülke bunlara emanetti.
Oraya seçimle değil büyük baronların atamasıyla gelirlerdi.
İktidarda kalmak için darbe, kaos, terör, iç çatışma, medya gibi araçlar kullanırlardı.
Bunlar nüfus itibarıyla Türkiye nin % 5 ine tekabul ederdi ama %95 e nüfuzları vardı.
Sonra büyük patronlar karar değiştirdi.
Vesayet sarayını toplumun % 70 sayılan muhafazakâr kesim içinden seçtiği ciamaata teslim etti.
Böylece daha meşru bir taban ve daha geniş kesime hitap etme kabiliyeti elde etti.
Eskiler sarayı teslim etmek istemeyince Ergenekon, Balyoz, Casusluk savaşları oldu.
Derken yeni uşaklar sarayı ele geçirdi.
Millet ise 100 yıllık vesayet saltanatı nasıl yıkılır, egemenlik millete nasıl geçer derken usta geldi.
Bu vesayet sarayını yıktı. Beştepe sarayını yaptı.
Milletin % 52 oyu ile uşakların elinden ülkeyi aldı, millete verdi.
Bir de bu sarayın kapısına bağlı köpekler vardi.
Çeşit çeşitti.
Dindara, milliyetçiye, solcuya kim gelirse ona uygun havlayacak köpekler.
Onlar da kafese konuldu.
1 Kasım milat oldu.
Zor oldu ama oldu elhamdülillah!
Paralel yapı ile niye zamanında mücadele edilmedi?
Diyorlar ki Erdoğan paralel ile mücadeleye niye geç başladı?
Çünkü 2010 referandumuna kadar idari askeri ve hukuki bürokraside ulusalcı Ergenekon egemenliği vardı. Bu yapıyla mücadele edecek kadrolar elinde yoktu. Bu işi paralele havale etti.
Paralel; "Ergenekon'dan boşalan vesayet alanlarını ben doldurayım " diyerek işe koyuldu. Ergenekon ve Balyoz davaları ile Ergenekon'un operasyon gücünü kırdı.
Bu aşamada paralel çok güçlendi ama Erdoğan özellikle milli görüş ve ülkücü kaynaklardan kendi kadrosunu kurdu.
Bu kadro ile de Paralelin canına okudu.
Adam usta gerçekten...
Erdoğan 2010 yılında Fethullah Gülen tehlikesini gördü.
Hükumet ile ciamaat arasında karşılıklı çekişme başladı.
2011 seçimlerinde bunlar CHP'ye oy verdi.
Bu arada cemaat öyle hızlı büyüyordu ki bu gidişle ülkenin tapusunu gidip tapu dairesinden alacaktı.
Doğrudan hamle yapsa haksız düşecekti.
Güçleri kemale ermeden onları hamleye zorladı.
Dershane olayı ile...
Sonra neler oldu biliyorsunuz.
Usta gerçekten usta.
Dindar görünen casus zor mu yetişir?
İngiliz casus Hampler...
İngiltere'de bir yetimhaneden alınıp 8 yaşında İstanbul'da bir medreseye yerleştirilmişti.
Burayı bitirince Iğdırli Muhammed adıyla Basra bölgesine gitmiş ve Osmanlı'ya karşı Vehhabi isyanını organize etmişti.
Hem de 1720 yılında...
O günden beri istihbarat teknikleri çok değişti.
Belki Fetullah öldü kayıttan yayın yapıyorlar?!.
Gören var mı bu adamı?
Dolmabahçe Sarayı sarayların en muhteşemidir ve Erdoğan tarafından yıllarca çalışma ofisi olarak kullanılmıştır.
Sorun yapan çıkmamıştır.
Yıldız Sarayı niye sorun oldu?
Çünkü orada Abdülhamid oturmuştu ve orayı hilafet merkezi yapmıştı.
Anladınız siz onu...
Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com / Şevki Karabekiroğlu