ŞAKİR ZÜMRE-4
Girişimci, Vatan aşığı, Milli Mücadelede Bulgaristan Meclisinde Milletvekili idi. Silah ve cephane üretimi için Anadolu’ya usta ve teknisyen gönderip Silah Atölyesinin kurulmasını sağladı. Bu mücadelesinden ve başarılı çalışmalarından dolayı TBMM tarafından İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi.
Cumhuriyet ilan edilince İstanbul’a yerleşip, haliçte kurduğu fabrika ile uzun süre Ordu’nun Silah ve Mühimmat ihtiyacını sağladı. Daha sonra Ordu’ya ait bir fabrika ile müşterek çalışarak üretilen ürünlerin kalitesinin geliştirilmesini sağladı. Türk bombardıman uçaklarının kullandığı ilk bombaların çoğunluğu ise onun imalatıydı. Deniz Kuvvetleri için lüzumlu olan cephaneyi de üretmeye başladı. (Denizaltı bombalarını, aydınlatma fişeklerini, mayın ve el bombalarını üretti). Bir süre sonra Yunanistan, Bulgaristan, Polonya ve Mısıra ihracata başladı. Ürettiği bombalar, Polonya tarafından Almanlara karşı kullanıldı. 1937’de Yunanistan satışından elde edilen bir buçuk milyon lire Ülkemize can suyu gibi geldi. Bu başarı gazetelerde büyük bir zafer edasıyla yerini aldı.
İkinci Dünya savaşının yokluk yıllarında Ordunun ihtiyacını karşılamak için canla başla çalıştı. Fabrikasında 2000 işçi çalışıyordu. Savaş sonrasında tam şaha kalkacaktık ki olan oldu. ABD Emperyalizmi NATO ve MARŞAL yardımı karşılığında ülkemizde silah üretiminin sona erdirilmesini, yasaklanmasını şart koştu. Maalesef hükümetimiz buna boyun eğdi. Bütün alımları durdurdu. Bunun yerine ABD’nin kullanılmış ikinci el, sıra dışı araç ve silahlar alındı.
Cumhuriyetin kuruluşu ile yaşıt, sıfırdan başlayarak, Milli Savaş sanayimizi önemli yerlere getiren ŞAKİR ZÜMRE tarihin derinliklerine gömüldü. Bundan sonra Şakır Zümre artık Motor, Bombe ve Füze yerine ömrünün sonuna kadar sadece Şakır Zümre sobaları ve çocuk kumbaraları üretti. Bir numara olarak Şakır Zümre Sobaları uzun yıllar halkımızın hizmetinde olmaya devam etti.
Büyük insan Şakır Zümre 1966 yılında Ahirete irtihal eyledi. 1970 yılında Fabrika kapandı. Mekânı Cennet Makamı Ali olsun. Kısa zamanda silah ve mühimmat imal edip ihraç eden yok zamanda para kazandırıp memleketimize nefes aldıran büyük insan Nur içinde yat, mekânın Cennet olsun.
HAÇLI İTTİFAKI
“Küfür tek Millettir”. Yunanistan; Fransa ve Almanya’nın direk desteğiyle diğerlerinin suskunluklarıyla şımartılmaya ve geri adım atmamaya devam ettirilmektedir. Türkiye diyalog ve benzeri söylemler yerine Lozan ve Paris antlaşmalarına riayet etmeleri hususunda bir NOTA verip, acilen varsa NATO Konseyini toplantıya çağırması yerinde olacaktır. Bunlar hem güçten ve hemde kararlı adımların atılmasından çekinirler. (Macron kendisini Nato’dan üstün görmekte ise de)
Şu anda Türkiye, Doğu Akdeniz de Fransa, Almanya, Yunanistan, BAE ve Mısır’ın oluşturdukları duvarları yıkmaya hazır olduklarını sevinçle takip etmekteyiz. Umarım geriye bir adım dahi atılmaz. Türkiye bir Nato Ülkesidir ama Yunanistan’ın arkasında AB dâhil bir haçlı ittifakı oluşturdurdukları aşikârdır. Rodos adasında yer altında nükleer silahlara karşı mukavim Hava Analı mevcut. (1963 senesinden beri. Kıbrıs barış Harekâtında Hava Kuvvetlerimizin kararlı savunmaları onları Kıbrıs’a yaklaştırmamışlardı.) Milletimize ve Şanlı ordumuza başarılarının devamını diliyorum.