"Söylemek belki
Dilin işidir amma
Anlamak kalbin işidir
Dilin söylemeye takat getiremediklerini
Gözlerden süzülen birkaç damla yaşla
Kalp anlatır
Belki de bunun için
Gözyaşları kalbin inci taneleridir."
Ne güzel söylemiş şair. "Gözyaşları kalbin inci taneleridir." Kimi zaman göz kamaştırır o inci taneleri, kimi zaman ise gözünü alır insanın. Ağlayan kişi meramını anlatır bir türlü. Bir bebek ağlar mesela, annesi süt vermesi gerektiğini anlar. Küçük bir kız çocuğu ağlar, belki de çok istediği oyuncak bebeği aldırır babasına. Bir genç kız ağlar, sevdiği adam göz yaşlarını siler usulca. ‘Yanındayım’ der.
Derdini anlatamasa da derdin olduğunu anlatır gözyaşları. ‘Ağlamak’ iyi bir yoldaştır o yüzden. Peki ya ağlayamıyorsan? Islak bir dosttan mahrumsan? İçine birikiyorsa gözyaşların? Ve o biriktirdiğin gözyaşları seni boğacak noktaya getiriyorsa? Yahut ağlamak için gecenin kör karanlığını bekliyorsan; yoldaşsız, kimsesiz zamanları? Omuzuna yaslanacak kimsenin olmadığı zaman dilimlerini kolluyorsan? Halinden bihaberse çevrendeki insanlar ve seni mutlu zannediyorlarsa? Üstüne bir de tebessüm maskesi takmak zorunda kalıyorsan ve gülücükler saçıyorsan için kan revan içindeyken etrafına? Sonra bir de karakter bunalımına giriyorsan olduğundan başka göründüğün için? Yakıştıramıyorsan bir türlü kendine başkası gibi görünmeyi? Ya da güçsüz görünmek gururunu incitiyorsa ve gurur her şeyin önüne geçiyorsa senin için? Cenneti cehennemi değil Araf’ı yaşıyorsan her an? Sıkışıp kalıyorsan orta yerde...
İşte o zaman birlikte susalım seninle. Sen sus ve kulak ver bana, ben de susarak anlatayım halimi sana.
Haydi birlikte susalım
Kelam konuşmayı bıraksın
Gözyaşı dinsin
Dinsin ki
Bambaşka bir lisan gelişsin ötelerden
Ve biz gözyaşlarının ötesinde
Başka bir lisanla anlaşmaya başlayalım
Şaşırsın kainat
Bütün ezberler bozulsun
Haydi birlikte susalım
Susalım ki
İnsanlar konuşarak anlaşırken
Biz insanüstü anlaşalım seninle
Atasözleri ve deyimleri alt-üst ederken
Lügatleri imrendirelim kendimize