Birkaç gün önce sabah saat 8 gibi, Kahramanmaraş'ın bana göre yerel basının en güçlü kalemini, takdir ve saygı ile takip ettiğim, www.marasgündem.com haber sitesinin sahibi Mehmet Taş Bey ile kısa bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik.

       Konuşmamız Kahramanmaraş'ın şairler diyarı ve şiirin başkenti olarak UNESCO'da hak ettiği değeri alması için yapılması gereken mücadele üzerineydi. Aksu TV'de yayınlanan "Artı Eksi" programında konu masaya yatırılmış. Yoğun programımdan dolayı izleyemedim. Belki kanalın youtube sayfasına yüklenir umuduyla bekledim fakat bu yazıyı yazarken yüklenmemişti. 

       Tabiki mesele oldukça önemli ve üzerinde durulması gerekiyor. Yıllarca kültür ve turizm alanında ihmal edilen şehrin,  son 2 yılda yaptığı atılım takdire şayan. Büyükşehir olunduktan sonra hem Büyükşehir Belediyesi hem de merkez ilçe belediyeleri güzel işler yapıyor. Diğer taraftan Göksun Belediyesinin  kültürel alanda çalışmalarını da ayrıca takip ediyorum. Başta Belediye başkanları olmak üzere kültürel alanda emeği geçen herkese teşekkür ederim.

       Tüm bunlara rağmen şehrin kültürel alanda ilerlemesi için daha fazla çalışılması lazım, Mehmet Taş Bey'in bahsettiği UNESCO'da tescillenmek için yerel idarelerinin çalışmaları tek başına yeterli olmaz. Şehrin tamamı bu davaya sahip çıkmalıdır. Herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Artıları bir tarafa yazalım şimdi;

1- Büyükşehir olduk ve daha güçlüyüz.

2- Şehri, sanatı, edebiyatı seven kültürel değerlere önem veren bir valimiz var.

3- Şehrin uzun yıllar en fazla ihmal edilmiş (Kültür ve Turizm) alanıyla ilgili Bakanımız var.

4- Duyumlarıma göre 1000’e yakın STK kuruluşu mevcut.

5- Tarihi, kültürü ve doğal güzellikleriyle muazzam bir şehrimiz var. Var var var...

Peki ne yok?

Elimizdeki gücü harekete geçirecek ulusal ve uluslararası projeler yok.

Güçlü kadrolar yok.

Kişisel hırslardan arınmış, aydınlar ve  STK'lar az.

Birlik ve beraberlik içinde yürüyecek ekipler yok.

Kahramanmaraşlılık bilinci maalesef yok.

Kurumlar ve kuruluşlar arasında koordinasyon zayıf.

Peki ne olmalı...

Kültürel etkinliği kimin yaptığına bakmadan herkes Şehir adına yapılıyorsa  katkıda bulunmalı.

Basın camiasının tamamı Mehmet Taş Bey gibi bunu dava olarak kabul etmeli ve mücadele etmeli.

Tüm siyasi yapılar Şehrin  UNESCO'da yer alması ve kültürel kalkınması için birlikte hareket etmeli, dava Kahramanmaraş olmalı.

Yazarlar ve şairler, akademisyenler sık sık bir araya gelmeli ve halkın bilinçlenmesi ve desteğinin alınması için projeler üretmeli. 

İş adamları ve esnaf bu şehrin kültür ve turizm alanında kalkınması için ellerini taşın altına koymalılar.

Milli Eğitim Müdürlüğü UNESCO için okulları, öğretmenleri ve idarecileri bilgilendirip, projeler talep etmeli. 

Valilik bünyesinde STK'lar, Odalar, üniversite, Milli Eğitim, İş adamları, Mahalle Muhtarları, Basın ve Ben de dahil bu şehre katkım olsun diyen insanların olduğu bir komisyon kurulmalı, yılda en az iki defa kültür çalıştayı yapılmalı.

Elbette söylenecek çok şey var. 

Ama herşeyden önce Kahramanmaraş halkı Kültür Kenti olmak için mücadele etmeli, bunu bir dava olarak kabul görmeli.

Not: 2. Kahramanmaraş Kitap Fuarına katılan belediye kayıtlarına göre 76 şair ve yazar, yayınevi olanları da eklersek 150'yi bulur. Bunlardan kaç tanesini Kahramanmaraş halkı tanıyor? Kitaplarına ulaşabilecekleri bir kitapçı gösterebilir misiniz? "Bizim köyün şıhı Şeyh olmaz" mantığı ile hareket eden, yapılan kitap okuma yahut dağıtma kampanyalarında ( 7 Güzel Adam) dışında tek bir Kahramanmaraşlı yazarın, şairin kitabına fırsat vermeyen herkese sözüm. Benim kitap ile ilgili bir sıkıntım yok! Çok şükür ki bu şehrin kitapçıları bulundurmasa da Londra'dan Baku'ye isteyen herkes zaten ulaşıyor. Fakat el insaf bu memleketin yazarına sairine sahip çıkmadan bu şehri Kültür Kenti olarak görmemiz mümkün değil. UNESCO bunlara bakar beyler...

Daha da ayrıntı için Mustafa Alyaz'in son köşe yazısını da OKUYUN derim.

Selam ve dua ile...

 

Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.