Ortadoğu’da güçlü devlet olmak, radikal kararların alınmasını mecburi kılar. Sınırlarınız bir bölümünün arkasındaki toprakları, aşiretler, terör örgütleri, istihbarat örgütleri ve sivil toplum kuruluşu görünümlü derin yapılanmalar idare ediyorsa sizin bu sınır hattı ve gerisiyle ilgili hukuki düzlemde mücadele etmeniz mümkün değildir. Karşınızda eli silahlı ve kanlı terör örgütleri var ise siz bunlara karşı demokrasi ve hukuk çerçevesinde mücadele veremezsiniz. Diğer taraftan sınırlarının bir bölümün arkasındaki toprakların bir kısmını ise oldubitti ile inşa edilmiş kukla yönetimlerle idare ediliyorsa ve bunu bütün dünya biliyorsa ki biliyor, yine yönteminiz hukuki düzlemde olamaz ve olmamalıdır.
15 Temmuz sonrasında alınan OHAL kararının tüm terör örgütlerini kapsayacak şekilde uygulanması gereklidir. Elbette vatandaşın huzuru ve güvenliği önemlidir lakin vatandaş da bulunduğu bölgedeki her türlü hain plana, kalleş saldırıya karşı devletinin yanında olmak mecburiyetindedir. PKK, 15 Temmuz öncesinde olduğu gibi OHAL döneminde de halkın bir kısmının desteğini almaya devam etmektedir. Dolayısıyla PKK’ye destek veren her kim olursa olsun, göz açtırılmamalıdır. OHAL, demokrasinin kısmen rafa kaldırılması, milletin huzuru ve devletin bekası için yeri geldiğinde çoğunluğun hakkını korumak adına azınlık olan ve ihanet içerisinde bulunan, bununla birlikte halk olduğunu, hakkının olduğunu iddia edecek kadar çukurlaşmış güruhlara karşı savaş hukukunun uygulanması mecburidir.
Sahi ne oldu İDAM tartışılıyordu?
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra gündeme gelen ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bana gelirse onaylarım dediği “idam” meselesi ne halde? TBMM gerek FETÖ gerekse PKK ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin milletin canını yakmasına ve yaptıklarının yanlarına kar kalmasına mı karar vermiştir? Terörü işleyen ile ona destek verenler arasında bir fark yoksa ki bizim kanaatimizce yoktur, HENDEK kazanlara, kazmalarına yardımcı olanlara, kazma işi yapılırken göz yumanlara da hain gözüyle bakılması ve en üst perdeden cezalandırılması gerekmez mi? FETÖ’nün bylock’una üye olan ile Hendek kazılırken bunu görmezden gelen ve devletinin polisinin geldiğini watsaptan PKK militanlarına mesaj atarak bilgi veren arasında hiçbir fark yoktur.
Demokrasiyi demokratça yaşamayı hak edenlere uygularsınız. Milletin çocuklarına hain pusular kurulurken görmezden gelen veyahut destek olan alçaklara demokrasi uygulayamazsınız. Ayrıca bu topraklarda bu maya tutmaz. 18 vatandaşımızın şehit edildiği gün şurada burada hak arayan, devlet malına zarar veren alçakların demokrasi anlayışını tüm millet televizyonları başlarında izledi. Yarın Allah muhafaza, 15 Temmuz gecesinde olduğu gibi sokağa dökülürse halk ki ileride bu gözüküyor, demokrasiyi kısa bir süreliğine rafa kaldırmayı bilir, hakikaten OHAL uygulamasını gerçekleştirir ve istediği idamın, TBMM’den çıkmasını beklemez ve bizatihi kendi uygular.
Son olarak, Demirtaş ile görüşüp Diyarbakır’ı özgür olarak görmek isteyen İsmail Hamaney, Perez’in cenazesinde salya sümük ağlayan Mahmut Abbas ve Kuzey Irak’ta Türk askerini istemeyen İbadi gibi ahlak yoksunu, siyaset yaptığını sanan satılık, kukla herifler, kimlere köpeklik yaptıklarını ayan beyan göstermişlerdir. Sosyal medyaya düşen videolarından da göreceğiniz gibi kapı köpeklerine bile yapılmayan muamelenin fazlasını sahipleri onlara yapmaktadır. Türkiye, bölgede ve sınırları içerisinde huzuru ve güvenliği sağlamak için bölgenin şartlarına göre uygun olan yaklaşımı, bu demokrasi asla değildir, uygulamalıdır. Sultan IV. Murat Han atasının meşhur sözünü haykıran (ya devlet başa ya kuzgun leşe) yiğitlere fırsat verilmelidir. O zaman ne alçak İbadi haddi olmayan sözleri söyleyebilir ne de Mahmut Abbas denilen rezil, ağlayacağı cenazeyi karıştırabilir. Ankara’daki siyasi uzantısının üyelerinden birinin akıbetine şahit olacak olan PKK, bakalım bu kadar cüretkâr davranabilir mi?
Son olarak vatandaş ağzıyla söylüyorum; Ne Demokrasisi kardeşim! Bu demokrasi dediğin kaç şehit kanı eder, bunun bedeli kaç yetimdir? Bu namussuz demokrasi hep HDPKK ve yandaşlarını mı koruyacak?
Maraş Pusula Haber - www.maraspusula.com / Mehmet Işık