Tüketici Soruyor!

Kargo şirketine verdiğim emanet kaybolursa ne yapmalıyım?

“Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde ikamet eden yakın arkadaşım Murat Edikli bulunduğu ilçede kafeterya işletmektedir. Kendisine belirli aralıklar ile sahlep tozu göndermekteyim. Son birkaç kargoyuda Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan Yurtiçi Kargo Sütçü İmam şubesinden yapmaktayım.ancak geçtiğimiz aylarda gönderdiğim 2,5 kilo sahlep tozu kaybolmuştur.hem karşı şubeye arkadaşım hemde sorumlu şubeye benim müracaatlarım bir sonuca varmamıştır. bu süre zarfında haftalarca mevcut firma tarafından oyalandık. her iki şubenin irtibatlaşması sonucu sorunun,Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesinde bulunan Yurtiçi Kargo Sütçü İmam şubesinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. yine haftalarca oyalandıktan sonra aynı şube bir dilekçe vermemi istedi. dilekçeyi verdikten sonra birde fatura götürmem söylendi. ancak mevcut faturaya ulaşamadım. lakin birçok kez aynı yerden aldım.ıspatı ve şahitleri mevcuttur. zaten adı geçen firmada da geçmiş dönem kayıtlarımız bulunmaktadır. mağduriyetimin giderilmesini arz ederim.G. D”

Öncelikle bu sorunun tüketici yasası kapsamında ele alınıp alınamayacağını değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Çünkü, müştekinin ifadesine göre sahleb kafeterya işleten bir kişiye gönderilmektedir. Bilindiği gibi, ticari ve mesleki amaçlarla yapılan iş/işlemler yasanın kapsamına girmez.

Müşteki tüketici mi?

Uyuşmazlığın yasa kapsamına girip girmeyeceğine karar vermek için kargo hizmeti alan kişiye, yani müştekiye ve onun yaptığı işleme bakmak gerekir. Müştekinin bu işlemi mesleki bir amaç için yapmadığı açık. Lakin müştekinin; bu işi ticari amaçla yapıp yapmadığı daha açık bir ifade ile bu işi para kazanma amacı ile mi yoksa “yakın  arkadaşım” dediği kişiye yardım amacı ile mi yaptığının açıklığa kavuşturulması icap eder. Benim iletiden anladığım şudur; müşteki bu işi ticari amaç gütmeksizin sadece arkadaşına yardım etmek amacıyla yapmasıdır. Ancak amacın müşteki tarafından açıkça ifade edilmesiya dabunun  kargo şirketince kabul edilmesi lazım gelir. Hatta müşteki bunu iddia etse bile bunun gerçekte böyle olup olmadığının ortaya çıkarılması gerekir.

Diğer taraftan; Uyuşmazlığın  tüketici yasası kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin sonuca etkisi bakımından pek bir önemi yoktur, çünkü kargo hizmetlerine ilişkin yasamızda özel bir düzenlenme yoktur, bu yüzden zaten konu hakem heyetince karara bağlanacak olsa bile genel hükümlere yani Borçlar Kanununa gidilerek çözümlenecektir. Ancak esasa etkisi olmamakla birlikte uyuşmazlık bedeli yaklaşık 700-800 lira olduğundan usul yönünden müştekinin tüketici olup olmadığı büyük önem kazanmaktadır. Kişinin tüketici olup olmadığı ilk başvuru merciini belirleyecektir çünkü. Şayet  müşteki tüketici tanımına giriyorsa İlçe Tüketici Hakem Heyetine, aksi takdirde Asliye Hukuk Mahkemesine başvuracaktır.

İşin esasına bakacak olursak;

Elbette, kargo hizmeti veren firma teslim aldığı malı aldığı şekliyle karşı tarafa iletmekle, hizmetin görülmesi esnasında mala bir zarar verilmiş ise bu zarar hangi nedenle oluşmuş olursa olsun zararı tazmin etmekle mükelleftir. Bu nedenle hizmet sağlayıcı firma kendisine teslim edilen sahlep kaybolmuşsa hizmet karşılığı olarakaldığı ücret ile birlikte hem sahlep bedelini hem bu yüzden tüketici başkaca zarar görmüş ise oluşan zararların tümünü tazmin etmek zorundadır.

Tüketicimiz;firmanın ilk günden itibaren kendisini oyalamaya çalıştığını, sonra kendisine bir dilekçe ile başvurması gerektiğinin söylendiğini,  bu talebi yerine getirdiğini, ancak  bir süre geçtikten sonra başlangıçta istenmemesine karşın bu kez mala(sahlepe) ilişkin fatura sunmasının istendiğini, ilk müracaatında istenmesi halinde faturayı bulabilecekken hiç bahsedilmediğini aradan uzun bir süre geçtikten sonra istendiği için faturayı bulamadığını ifade etmektedir.

Zarara ilişkin kanıtların yokluğu halinde bu durum karar verici merciinin işini oldukça zora sokabilir elbette.Çünkü kargo firması sahlebin kaybı nedeniyle oluşan zararın miktarına itiraz edebilir, bu takdirde de bunun kanıtlanması/ispatlanması imkansız hale gelebilir.

Ne yapılmalıdır?

Sonuç olarak önerimizi belirtelim…

Kanaatimce müşteki tüketici sıfatına haizdir ve bu nedenle Tüketici Hakem Heyetine başvurmalıdır. Miktar 2.320 liranın altında olduğu için tüketicimiz ikamet ettiği yerin/ilçenin Kaymakamlığı bünyesinde faaliyet gösteren ilçe tüketici hekem heyetine başvurarak zararın tazminini istemelidir. Elbette varsa elinde bulunan ve iddiasının ispatına yarayacak belgeleri* de dilekçesine eklemelidir. Başvuru dilekçesinde bu hizmeti hangi amaçla edindiğini, diğer bir deyişle eğer hal böyle ise arkadaşının talebi üzerine kendisine yardım etmek amacıyla sahlep alıp gönderdiğini belirtmeli ve mutlaka zararını rakamsal değerlerle ifade etmelidir.

*Örneğin müştekinin arkadaşı talebi telefonla yapmışsa miktarı tespit etmek imkansıza yakın iken, eğer elektronik posta ve benzeri bir ortamda bu talebi iletmişse bu kanıta ulaşılabilir ve  bu takdirde zararın tespiti mümkün olabilir. Bu nedenle hukuki yollara başvuracak ise müştekinin bu konuyu da dilekçesinde belirtmesi yerinde olur.

 

Yazarın www.maraspusula.com daki diğer yazıları.